ŞOK- Silivri Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İmamoğlu, mektubunda gençlerin sınav stresiyle birlikte sistematik bir umutsuzluğa sürüklendiğine dikkat çekti. “Bugün yalnızca çocuklarımız değil, biz büyükler de sınavdayız. Asıl sınavımız demokrasidir. Elbet bir gün buluşacağız” dedi.
'BİRGÜN İKTİDAR SAHİPLERİNE KAFA TUTARSANIZ...'
İmamoğlu mektubunda, siyasetçi değil bir baba olarak seslendiğini belirterek şöyle devam etti:
“Bu çocuklar sizin çocuklarınız, bizim çocuklarımız. 19 Mart 2025’ten beri televizyonlarda yalan ve iftiralarla karalanıyorum. Gençlerin umutlarını ellerinden almak için iktidar tüm gücünü kullanıyor. TRT’den canlı yayın yaparak yargılanmayı teklif ettiğimde bile izin vermiyorlar.
Gençlerin elindeki tek çıkış anahtarının üniversiteler olmadığını vurgulayan İmamoğlu, “Evlatlarımıza refah ve esenlik içinde bir memleket bırakmak bizim en büyük sınavımız. Bileğimin hakkıyla bu sınavı kazanmak için mücadele ettim” dedi.
İmamoğlu ayrıca, torpile ve partisizliğe karşı gençlerin yanında olduğunu, üniversite öğrencilerine yönelik yurtlar, burslar ve staj imkanları sağladığını, bu yüzden cezalandırıldığını ifade etti.
Mektubunu “Üniversite okusanız bile bir gün iktidar sahiplerine kafa tutarsanız diplomanız elinizden alınabilir. Bu yüzden asıl sınavımız demokrasi. Elbet bir gün buluşacağız” sözleriyle noktaladı.
'BU MEKTUBU BİR BABA OLARAK YAZIYORUM'
İmamoğlu’nun 81 ilde dağıtılan mektubunun tamamı şöyle:
“Bu mektubu size siyasetçi kimliğimle değil, bir baba olarak yazıyorum.
Bu çocuklar sizin çocuklarınız, bizim çocuklarımız.
19 Mart 2025'ten bu yana size televizyonlardan bütün gün yalan ve iftira anlatıyorlar. Beni karalamak ve Türkiye'nin dört bir yanında halkımla kurduğum gönül bağını koparmak için ellerinden geleni yapı- yorlar. Yüzümü ve sesimi bile yasaklayarak haksız bir rekabete girişiyorlar.
Gençlerin tek umudunu da ellerinden almak için tüm iktidarlarını kullanıyorlar.
Ama gelin beni devletin resmi televizyon kanalı olan TRT'den canlı yayınlayarak tüm halkımın gözleri önünde yargılayın dediğimde, olmaz diyorlar. Yalanlarının ortaya çıkmasından kaçıyorlar.
O pırıl pırıl ama şanssız kuşağın çok değerli anne babaları;
Gelin gençlerin elindeki tek çıkış anahtarını sıkıca sahiplenelim.
Bu çıkış anahtarı maalesef ki üniversiteler değil.
Evlatlarımıza refah ve esenlik içinde bir memleket bırakmak bizim en büyük sınavımız. Ben bu sınavı bileğimin hakkıyla kazanmak için çok gayret gösterdim.
Hak yemedim, hakkımı da yedirmedim.
Sizin çocuklarınızın hakkını yiyenler ile bugün beni haksız yere bir hücrede tutanlar aynı.
Artık bu ülkenin nimetlerinden yalnızca bakan evlatları değil vatan evlatları da faydalanabilsin diye elimi taşın altına koydum.
Torpile ve particiliğe savaş açan Ekrem abileri olarak gençlerin kalbine girdim.
'BUNDAN DOLAYI CEZALANDIRILIYORUM'
Bileğinin hakkıyla üniversite kazanmış evlatlarımıza hak ettikleri kalitede öğrenci yurtları açarak, burslar vererek, Kent Lokantaları'nı üniversite yakınlarına kurarak, dayın var mı diye sormadan İBB'de staj hakkı tanıyarak gençlerin desteğini aldım.
Bundan dolayı cezalandırılıyorum.
Bedenim Silivri'de olsa da, bugün aklım ve kalbim evlatlarımızla.
Allah emeklerini boşa çıkarmasın.
Beklediği sonuca ulaşamayanlar ise sakın üzülmesin.
Üniversite okusanız bile bir gün iktidar sahiplerine kafa tutarsanız diplomanız elinizden alınabilir.
Bu yüzden asıl sınavımız demokrasi.
Elbet bir gün buluşacağız.”