ŞOK - Kömürün sefil fiyatları ve pazarı ortada, zeytinin artan değeri de ortada. Tarihe karşı hesap vermek zorundayız. Bu kanunun uygulanmaması için elimizden geleni yapmalıyız. Tabii kanuni yollardan. Ve lütfen, âkil vatandaşlardan istirham ediyoruz: Zeytinlik alınız, vatanı, tabiatı ve geleceğimizdeki gıdamızı kurtarınız" ifadelerini kullandı.
Ortaylı'nın yazısı şöyle:
Bu yayla, fakir maden yatakları açısından zengin bir ülkedir. Anlayacağınız, birkaç maden türü dışında, hele hele kömür gibi şeyleri, aramaya pek gayret etmeyin denir. Türkiye kömürlerinin kalorisi düşüktür; ayrıca işletmesi fevkalade pahalıdır. Çünkü yeryüzüne paralel maden damarları değil, suyun altına gitmeye meyyal bir maden yapısı söz konusudur. Pahalıya mal olan madencilik ve hele iş emniyetinin sağlanması, kömürün fiyatını daha da artırmaktadır. Nükleer enerjiye geçişimizle kurtarabileceğimiz bir memlekette, henüz iddia edildiği gibi bizi ferahlatacak gaz ve petrol yatakları da rüşdünü ve kapasitesini ispatlamış durumda değildir.
Kolayı bulundu. Zeytin bölgeleriyle hayatı boyunca alakası olmayan birtakım iş insanları, hangi parti olursa olsun, hükümet ve bürokrasi çevrelerine sokuluyorlar, maden imtiyazı alıyorlar. Şimdi artık zeytinliklerin ve çam fıstıklarının (pinus) yok edilmesi dönemine girdik. Eskiden farklı olarak, buralarda yaşayan mütevazı köylüler devamlı ayaklanıyorlar ama dinleyen yok. Son derece gergin bir durum. Huzurun bozulmasının her şeyden daha ürkütücü olduğu bir zamanda yaşıyoruz.
Zeytinlikler üzerinde, kendisi bizzat ziraat profesörü olan bir bakanın devrinde böyle bir tasarrufa gidildi. Protestolara rağmen zeytinliklere kıyıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü, ki bu makam, imparatorluk döneminde sadrazam paşadan, şeyhülislam efendiden sonra kabinenin üçüncü koltuğunda oturan bir yerin halefidir, vakıf zeytinliklerini de açtı. Gerekçe; çıkan zeytinliklerin pres makineleri eskimiş, miadını doldurmuşmuş. “Öyleyse yenilerini koyarsın. Koymazsan, şartlarına göre ihaleye verirsin” düsturuna kulak asmıyor. Böyle yerleri inşaatçılara, sağa sola teslim etmenin alemi yok. Maalesef Edremit Körfezi’nden Ayvalık’a kadar her yer elden çıkıyor.
Arazi sahiplerinden bir kısmı yani Ege Bölgesi’nin zeytinliklerini elinde tutan bazı gruplar maalesef fevkalade tembel, zeytinliklerle uğraşmaz. Zeytinliğinin yıllık serencamını izleyen, toprağı ve ağacıyla haşır neşir olan çiftçi pek azdır. Keza zeytinliklerle ilgilenen, hasadı toplayan, sıkımını modernleştiren, araç ve makinelerini yenileyenler de iki elin parmaklarıyla sayılacak durumdadır. Şüphesiz, koca sahil boyunca Akhisarlıları alkışlamamak günah olur. Bundan 10 sene evvel “Biz burayı İspanya yaparız” diyen Akhisarlılar, Rumeli’den göç eden bu çalışkan nüfus, bugün aynı sahada İspanya’yı geçtiler.
Zeytin, fevkalade verimli; beşeriyet tarihinin nimeti olan bir meyvedir. Zeytini ihmal eden, bunun bedelini çok ağır bir şekilde öder. Denizi doldurup genişletmeye çalışandan beter duruma düşersiniz. Herkesten rica ediyoruz: Küçük tasarruflarınızla, bir dönüm, beş dönüm, on dönüm; ne kadar alabilirseniz, zeytinlik alın. Vatan topraklarını kurtarın."