ŞOK - Bugün 13’ü ve Cuma. Pek çoğumuz için sıradan bir gün gibi görünse de, dünyanın bazı yerlerinde bu tarih hala uğursuzluğun sembolü olarak görülüyor.


Özellikle Amerika, İngiltere, Almanya ve İspanyolca konuşulan ülkelerde “13. Cuma” deyince akla ilk gelen şey: şanssızlık, karanlık olaylar ve kötü kehanetler.


Bu inancın kökeni yüzyıllar öncesine dayanıyor. Anglosakson geleneğinde cuma günleri, ölüm cezasına çarptırılan mahkumların asıldığı gün olarak biliniyordu. Bu yüzden, cuma günleri uzun süre “asılma günü” olarak anıldı.


Hatta bazı hırsızlar için cuma günleri, iyi ganimet elde edecekleri bir ‘şans günü’ bile olmuştu.


Ayrıca Macar kültüründe, 13. Cuma günü doğan bir kişinin, üzerindeki lanetlerden kurtulmak için kendi kanıyla bir bezi ıslatıp yakması gerektiğine inanılırdı. Bu ritüel, kötülükleri uzaklaştırma amacı taşıyordu.


13. Cuma’yı uğursuz bir gün haline getiren en önemli tarihi olaylardan biri, 13 Ekim 1307’de yaşandı.


Fransa Kralı IV. Philippe’in emriyle Tapınak Şövalyeleri tutuklandı, mallarına el konuldu ve işkencelere maruz kaldı. Bu olayın 13. Cuma’ya denk gelmesi, günün uğursuz algısına katkı sağladı.


Aynı şekilde dini anlatımlarda da cuma gününün ayrı bir yeri vardır. Rivayetlere göre Hz. Havva’nın yasak meyveyi Adem’e verdiği ve cennetten kovuldukları gün cuma günüdür. Hz. İsa’nın da cuma günü çarmıha gerildiğine inanılır.


13 sayısı tarih boyunca uğursuz kabul edilen bir sayı oldu. Çünkü birçok kültürde 12 sayısı düzeni ve dengeyi temsil eder: 12 ay, 12 burç, 12 havari, 12 İmam… 13 ise bu bütünlüğü bozan bir sayı olarak görülür.


Hatta bazı binalarda 13. katın atlandığı, otellerde 13 numaralı odanın bulunmadığı bilinir. Batıl inanç öylesine yerleşmiştir ki, kimi insanlar 13. Cuma günü evden dışarı çıkmaz, seyahat etmez veya yeni bir işe başlamaz.


Bu batıl inanç her kültürde geçerli değil. Örneğin Yunanistan ve İspanya’da uğursuz gün cuma değil, salı günü olarak kabul edilir. Onlara göre “Salı 13” daha dikkatli olunması gereken bir gündür.