ŞOK- Cesedi teşhis eden kardeş Mahir Okumuşoğlu, cenazenin çürümediğini ve sırtında bıçak izlerinin bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bir insanı 11 yıl boyunca buzdolabında saklamak, insanlığa sığar mı? Ağabeyimin sırtında bıçak izleri vardı. Cesedi ben yıkadım, tanınacak durumdaydı. Ağustos 2014’teki haliyle duruyordu."
YANGINLA BAŞLAYAN GİZEMLİ KAYIP
Kırıkkale’de yaşanan olayda kardeşlerden Yılmaz Okumuşoğlu, ağabeyinin kaybolmadan kısa bir süre önce Ankara’daki evinde şüpheli bir yangın çıktığını şöyle anlattı:
"2014 yılında ağabeyimin evi yandı. Yangından önce siyah gözlüklü, peçeli bir kadın yardım istemiş. Ağabeyim kapıyı açıp yardım etmek istemiş. Sonrasında ne olduğunu anlayamadan kendinden geçmiş. Uyandığında evin yatak odası yanmıştı. Hastaneye kaldırıldığında yanık izi yoktu ama vücudunda şişmeler vardı."
KAYIP EL ÇANTASI, KAYIP NOT
Olayın bir başka dikkat çeken yönü ise Hüseyin Okumuşoğlu’nun yanında getirdiği ve sonrasında ortadan kaybolan çanta oldu. Aile, bu çantanın cinayetle bağlantılı olabileceğini düşünüyor.
"O çanta hastaneye geldiğinde yanındaydı. Meliha Veske diye biri geldi ve ağabeyim 'çantamı ona ver' dedi. O günden beri çanta kayıp. Ağabeyim, tüm birikimini bu kadına verdiğini, hatta onun adına kredi çektiğini söylemişti. Ayrıca özel eşyalarının arasında el yazısıyla 'Tüm birikimimi Meliha Veske’ye verdim, onu almak için onun evine gidiyorum' notu çıktı. O nottan sonra bir daha haber alamadık."
OLAY "ORGANİZE BİR CİNAYET" İDDİASI
Aile fertleri, olayın tek bir kişinin yapabileceği bir şey olmadığını ve organize bir cinayet şüphesi taşıdığını ifade ederek "Ağabeyimin kaybolduğu ev ile cesedinin bulunduğu ev bir kilometre mesafedeydi. O zaman da bu durumu yetkililere bildirmiştik. El yazısının kime ait olduğu biliniyor ama üzerine gidilmedi. Acaba bu işin destekçileri mi vardı?" dedi.
'CİNAYET ŞÜPHELİSİ ÖLMÜŞ OLABİLİR AMA DESTEKÇİSİ ORTAYA ÇIKMALI'
Kardeş Mahir Okumuşoğlu, cinayetle ilgili baş şüpheli olarak görülen ve 3 Mayıs 2025’te hayatını kaybettiği öğrenilen Meliha Veske’nin tek başına hareket etmediğini düşündüğünü belirterek "Bu kadın, cinlerle ve muskalarla uğraşan biriymiş. İnsanları etkilediği söyleniyor. Hüseyin Okumuşoğlu’nu dondurucuya koyan kişi tek başına olamaz. Onlara yardım ve yataklık yapanlar en ağır cezayla yargılanmalı." ifadelerini kullandı.
Aile, olayın çözülmesi için devletten yardım isteyen aile, tek tesellilerinin cenazenin toprağa verilmesi olduğunu söyledi. "Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Devletimize güveniyoruz. Adaletin tecelli edeceğine inancımız tam." dedi.