ŞOK - "Susulması gereken zamanda susmak ne kadar önemliyse... Konuşulması gereken zamanda konuşmak da o kadar önemlidir" ifadelerini kullanan Hakan, "BTK, bugün konuşmayacaksa ne zaman konuşacak?", "Bütün bu olup bitenlerde BTK'nın hiç sorumluluğu yok mu?" diye sordu.

Hakan "Yok mu BTK adına konuşacak bir yetkili" başlıklı yazısında şunları söyledi:

"Türkiye, günlerdir sahte diploma olayıyla çalkalanıyor. Herkes en yüksek sesle konuya dalmış durumda. İyi niyetli sorgulayıcılar bağırıyor. Psikolojik harp taktikleri uygulayanlar bağırıyor. FETÖ'sü METÖ'sü tam saha pres uygulayarak bağırıyor. Siyasi muhalefet için fırsat yakaladıklarını düşünenler bağırıyor. Gerçeklere yalanlar katarak kafa karıştırmak isteyenler bağırıyor.

Buna karşılık BTK yetkilileri ne yapıyor? Ne yapacaklar? Fısıltı halinde konuşuyorlar. Karşı tarafın çıkardığı sesin yüzde birini bile çıkarmıyorlar. Çıkıp gürül gürül konuşmak yerine... 'Aman ismimizi vermeyin' falan diye çırpınıyorlar. Kısacası yaptıkları tam olarak maslahatı idare. Susulması gereken zamanda susmak ne kadar önemliyse... Konuşulması gereken zamanda konuşmak da o kadar önemlidir. BTK, bugün konuşmayacaksa ne zaman konuşacak?

BTK'YA yedi kısa, basit ve net soru

  • SORU BİR: Bütün bu olup bitenlerde BTK'nın hiç sorumluluğu yok mu?
  • SORU İKİ: BTK, “Bir güvenlik açığı yoktu” diyebiliyor mu?
  • SORU ÜÇ: BTK'nın temel yaklaşımı, “Her şey dört dörtlüktü, buna rağmen bunlar oldu” şeklinde mi?
  • SORU DÖRT: BTK başkanının sahte e-imzasının çıkarılmasına cüret edilmesi normal mi?
  • SORU BEŞ: Bir zafiyet var mıydı? Varsa nerelerde vardı?
  • SORU ALTI: 'Bir zafiyet yoktu' deniliyorsa... Yeni sahtekarlık girişimleri de kaçınılmaz olmuyor mu?
  • SORU YEDİ: Bu olay ortaya çıktıktan sonra BTK, hangi önlemleri almak zorunda kaldı?"

Kaynak: HABER MERKEZİ