ŞOK - Albanese, 26 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, Ekim 2024’te Sidney’de bir Yahudi restoranına, Aralık 2024’te ise Melbourne’da bir sinagoga yönelik kundaklama saldırılarının arkasında İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun bulunduğunu söyledi.
Avustralya Güvenlik İstihbarat Örgütü (ASIO) Başkanı Mike Burgess, saldırıların yalnızca bu iki olayla sınırlı olmadığını belirtti. Burgess, İran’ın vekil aktörler aracılığıyla mevcut suçlular ve organize çete üyelerini kullanarak saldırıları gerçekleştirdiğini kaydetti. Açıklamasında, “İran ve vekilleri, gerçek ve mecazi anlamda kibritleri yaktı ve alevleri körükledi” ifadelerini kullandı.
BÜYÜKELÇİ SINIRDIŞI EDİLİYOR
Avustralya hükümeti, saldırılarda doğrudan diplomatların rolü olmadığını vurgulasa da İran Büyükelçisi Ahmad Sadeghi ile üç diplomatın sınır dışı edilmesine karar verdi. Böylece, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez Avustralya’dan bir büyükelçi gönderilmiş oldu.
Başkent Canberra’daki İran Büyükelçiliği kapatılırken, Avustralya’nın da ABD, Kanada ve İsveç gibi Devrim Muhafızları’nı terör örgütü olarak tanıyan ülkeler arasına katılması bekleniyor.
KIRILMA NOKTASI
Avustralya ile İran arasındaki diplomatik temaslar, 1979 İran Devrimi’nden bu yana inişli çıkışlı bir seyir izliyordu. Haziran 2025’te ABD’nin Tahran’a düzenlediği hava saldırıları sırasında Avustralya Büyükelçiliği’nin yıkılmasıyla ilişkiler daha da zayıfladı.
Canberra yönetimi, uzun süredir vatandaşlarını İran’a seyahat etmemeleri konusunda uyarıyor. İran’da bulunan Avustralyalılara da ülkeye geri dönmeleri yönünde çağrılar yapılıyor.
2018-2020 yılları arasında Devrim Muhafızları tarafından ajanlık suçlamasıyla 804 gün hapis yatan Britanyalı-Avustralyalı akademisyen Dr. Kylie Moore-Gilbert, İran’ın Canberra’daki büyükelçiliğinin “Avustralya’ya sığınan muhalifleri gözetlemede kötü niyetli bir rol oynadığını” öne sürdü.
Gilbert, yıllardır İran ajanlarının Avustralya topraklarında açıkça faaliyet gösterdiğini ve buna karşı ciddi bir yaptırım uygulanmadığını da iddia etti.
