ŞOK- Tutuklu yargılanan menajer Ayşe Barım, sağlık durumu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Barım, kaleme aldığı mektupta ciddi sağlık sorunları yaşadığını ve ani ölüm riski altında yaşam mücadelesi verdiğini belirtti.
'ÖLÜRSEM BUNUN SORUMLUSU...'
Ayşe Barım, yazdığı mektubunda kendisine yönelik suçlamaları kabul etmezken, 12 yıl boyunca hakkında hiçbir suçlama yöneltilmediğini, ancak bugün organize bir iftira kampanyasının kurbanı olduğunu savundu. Sağlıklı yaşam hakkının elinden alındığını vurgulayan Barım, “Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde hayatımı kaybedersem bunun sorumluluğu kimdedir? Kimliği belirsiz hesaplarca başlatılan organize iftira kampanyası ile gerçek dışı bir Ayşe Barım kimliği inşa edildi.” dedi.
'ANİ ÖLÜM RİSKİ'
Barım, yaşadığı sağlık sorunlarını hastanelerden aldığı resmi raporlarla belgelediğini belirtti. Silivri Devlet Hastanesi, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ve İstanbul Mehmet Akif Ersoy Hastanesi tarafından düzenlenen raporlara göre; Barım'ın durumu ciddi. Mektubunda, yaşadığı sağlık sürecini “6 ayrı kalp hastalığım, beynimde 2 stentli anevrizmam var. Son dönemde bir de müdahale edilememiş yeni bir anevrizma oluştu. Ani ölüm riski altında yaşam mücadelesi veriyorum. Cezaevi koşullarında 30 kilo verdim, kas yıkımım oluştu ve bu devam ediyor. Üç ayda 6 kez bayıldım. Kalp rahatsızlığım ilerliyor.” ifadeleriyle açıkladı.
Tutukluluk koşullarının fiziksel sağlığının yanı sıra ruh sağlığını da etkilediğini belirten Barım, yaşadığı panik ataklar ve kaygı bozukluklarının sağlık durumunu daha da kötüleştirdiğini söyledi. Uzman raporlarına göre, bu hastalıkların ilerlemesi hayati risk taşıyor.
'TEK İSTEĞİM...'
Ayşe Barım, mektubunu vicdanlara seslenerek “Hayatımı güvenle teslim edebileceğim hekimler tarafından tedavi edilme hakkım tanınmalı. Tek isteğim yaşam hakkımın korunması.” dedi.
Ayşe Barım’ın sağlık durumu ve tutukluluk koşullarıyla ilgili çağrısı, insan hakları örgütleri ve kamuoyunun dikkatini cezaevlerindeki sağlık sorunlarına yeniden çekmiş durumda. Hukukçular, ağır sağlık sorunu yaşayan tutukluların “cezaevinde tedavi edilemeyecek durumda olmaları halinde tahliye edilmeleri” gerektiğini vurgularken, gözler şimdi Adalet Bakanlığı'nın bu çağrıya nasıl yanıt vereceğinde.
