ŞOK- Geçtiğimiz günlerde Yeşilçam’ın efsane oyuncularından Müjde Ar, bir AVM’de kendisini görüntüleyen muhabirlerle tartışmış; “Niye çekiyorsun başkasıyla konuşurken? O benim özel hayatım ve mahremiyetim.” ifadelerini kullanmıştı. Muhabirin Beyaz TV'de çalıştığını öğrenen Ar, "Beyaz TV’de mi çalışıyorsun, ha belli nerde çalıştığı" demişti.
T24'ten Sibel Yürekler'e konuşan Müjde Ar, AVM'de yaşananların detayını ilk kez anlattı. "Üzerime gelinmesinden korkup tepki verdim, hedef gösterildim" diyen Ar, “gazetecilere saldırdığı” iddiasıyla ilgili hakkında çıkan haberlerin çarpıtıldığını ve hukuki işlem başlattığını açıkladı.
Ar, “Yarım metreden kısa bir mesafede dört kişinin üzerime doğru geldiğini görünce korkup tedirgin oldum. Gazeteci olduklarını söylediler ama bana ne bir basın kartı ne de gazeteci olduklarını kanıtlayan herhangi bir şey gösterdiler. Ben de bu duruma tepki gösterdim” dedi.
'TEDİRGİN OLDUM'
Ar, röportajda şu ifadeleri kullandı:
“Geçen hafta Akmerkez’e girdiğim esnada, yarım metreden kısa bir mesafede dört kişinin üzerime doğru geldiğini görünce korkup tedirgin oldum. Gazeteci olduklarını söylediler ama bana ne bir basın kartı ne de gazeteci olduklarını kanıtlayan herhangi bir şey gösterdiler. Ben de bu duruma tepki gösterdim. Hakkımda çıkarılan haberlerin çarpıtılarak bazı yayın organlarında ‘gazetecilere saldırdı’ şeklinde kamuoyunu yanıltan ve şahsımı hedef göstererek dezenformasyona sebebiyet veren bu gerçeğe aykırı yanlı haberlere ilişkin olarak ve bana yapılan davranışı açıklıkla ifade etmeme rağmen bunu anlamamakta ısrar eden ve olay anında basın kartlarını ibraz dahi etmeyen bu kişiler hakkında da gerekli hukuki işlemler avukatım aracılığı ile başlatılmıştır.”
Müjde Ar’ın avukatı Bişar Abdi Alınak ise şu açıklamayı yaptı:
“Müvekkilimiz Müjde Ar Karakaş, hakkında kamuoyuna yansıyan ve gerçeklikten uzak yorumlarla çarpıtılan haber içerikleri nedeniyle, kamuoyunu doğru bilgilendirme yapma gereği doğmuştur.
Yeşilçam'ın ve sinemanın en değerli sanatçılarından biri olan müvekkilimiz, yıllardır toplum nezdinde saygınlığı, toplumsal olaylara karşı sağduyusu, sanata ve emeğe duyarlılığıyla tanınmaktadır.
Basında yer alan olay sırasında, ilgili kişilerin basın mensubu olduklarını gösteren herhangi bir resmi kimlik ya da görev kartı ibraz etmemeleri nedeniyle, müvekkilimizin güvenlik kaygısı duyması son derece doğaldır. Müvekkilimiz, üzerine ısrarla yürünmesi ve kişisel alanına yönelik yoğun müdahale nedeniyle refleksif bir tepki vermek durumunda kalmıştır. Ne var ki, bazı medya mecralarında bu olay, bağlamından koparılarak ve dezenformasyona açık şekilde, müvekkilimizi kamuoyunda küçük düşürmeye matuf nitelikte yansıtılmaya çalışılmıştır.
Müvekkilimiz, kamuya mal olmuş bir sanatçı olmasına rağmen, kişilik haklarına ve özel hayatına yönelik sınırların ihlal edilmesini kabul edilemez bulmaktadır. Habercilik faaliyetinin etik ve hukuki sınırlar içerisinde yürütülmesi gerektiği açıktır. Bu doğrultuda, müvekkilimizin itibarını zedelemeye yönelik asılsız ve eksik bilgilere dayalı yayınlar ile müvekkilimize yönelik sözlü şiddet içeren tüm paylaşımlar hakkında her türlü hukuki yola başvurulacağını kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.”