ŞOK - CHP İstanbul İl Binası'na sokulmayacağı iddia edilen beş kişilik kayyum adına konuşan Gürsel Tekin "Binaya gitmek şart değil. Üç buçuk yıllık il başkanlığı döneminde il binasına 40-45 kere gitmişimdir. Binada oturarak siyaset yapılmaz" dedi.
GÜRSEL TEKİN 15 GÜN İÇİNDE SAVUNMA VERMESİ GEREKİYOR
Bu açıklamanın ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, göreve başladığını belirten Gürsel Tekin'e İstanbul İl Başkanlığı'nda yanıt verdi. Özel, "CHP İl Başkanı nerede görev yapar, İl Başkanı İl Binası'nda görev yapar ve genel başkana vekalet eder. Benim vekilim, adaşım, yoldaşınız Özgür Çelik'tir" dedi. Bu arada CHP, İstanbul İl Yönetimi'ne mahkeme tarafından kayyum atanan Gürsel Tekin'den savunma istedi. Tekin'in 15 gün içinde savunma vermesi gerekiyor.
KONGRE SEÇİMLERİNE YALNIZCA SEÇİM KURULLARINDA İTİRAZ EDİLİR
Öte yandan CHP, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin, partinin İstanbul il yönetiminin görevden tedbiren uzaklaştırılması ve il yönetiminin görevlerini yerine getirmek üzere 5 kişinin görevlendirilmesine ilişkin 2 Eylül 2025 tarihli kararına itirazda bulundu. Partinin avukatlarının mahkemeye verdiği dilekçede, siyasi parti kongrelerinde yapılan seçimlere yönelik itirazların yalnızca seçim kurullarında yapılabileceği hatırlatıldı. İtiraz dilekçesinde, mahkemenin bu alanda görevsiz olmasına rağmen parti organlarını görevden alarak geçici bir kurul atadığı vurgulanırken, şu ifadelere yer verildi:
'BU KARAR DAHA ÖNCE GÖRÜLMEMİŞ BİR GÖREV GASBIDIR'
"Bu karar Türk yargı tarihinde emsali bulunmayan bir görev gasbıdır. Mahkeme kendisini seçim kurulu yerine koymuş, seçim sonuçlarına müdahale etmiştir. Kongre seçimleri ilçe seçim kurulu gözetiminde yapılmış ve mazbata ile kesinleşmiştir. Buna rağmen mahkemenin verdiği karar, açıkça hukuka aykırıdır." Dilekçede, kararın hiçbir somut delile dayanmadığı belirtilerek, “Ülkenin birinci partisinin bir kongresi iptal edilmiş, ancak hangi somut delille bu kararların verildiği ortaya konmamıştır” denildi. Dilekçede, “İrade fesadı iddiası delillendirilememiştir. Hiçbir delegenin istemi dışında oy kullandığına ilişkin tespit bulunmamaktadır” ifadeleri kullanıldı.
DAHA ÖNCE AÇILAN 9 DAVA SONUCUNDA ALINAMAYAN TALEPLER
Kararın yalnızca CHP'ye değil, Türkiye’deki demokratik düzene yönelik olduğu belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi: "Davada karşı karşıya kalınan durum anayasasızlaştırma sürecinin bir parçasıdır. Seçim yargısından alınamayacak karar, adliye mahkemesinden alınmaya çalışılmıştır. Daha önce açılan 9 davada reddedilen talepler, 10'uncu dava üzerinden tedbir kararıyla kabul edilmiştir. Böylece Anayasa’nın 67. ve 68. maddeleri by-pass edilmiştir.
SİYASİ PARTİLERİN KENDİ İRADESİYLE YÖNETİLMESİ İLKESİNE AYKIRI
Karar, kimin partiyi yöneteceğine hükmetmektedir. Seçilmiş yöneticiler yerine mahkemece belirlenmiş kişilerin yıllarca partiyi yönetmesi olasılığı doğmuştur. Bu durum siyasi partilerin kendi iradesiyle yönetilmesi ilkesine aykırıdır. Eğer bu karar emsal alınırsa, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin dahi adliye mahkemeleri tarafından iptal edilmesi gündeme gelebilir. 2 Eylül 2025 tarihli ihtiyati tedbir kararı, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’na aykırı olduğu kadar akla ve mantığa da aykırıdır. Bu karar yok hükmündedir. CHP, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru olarak yargı eliyle tasfiye edilemez."