ŞOK - Diyanet’in geçtiğimiz cuma günü camilerde okuttuğu hutbede, miras paylaşımına ilişkin şu ifadeler dikkat çekmişti:
“Karşılıklı rıza olmadan Yüce Rabbimizin koyduğu miras ölçüsünü değiştirmek ilahi adalete aykırıdır. Dolayısıyla kişinin; kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması, kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır.”
İslam hukukunda miras paylaşımında, aynı derecedeki erkek mirasçının kadın mirasçıya göre iki kat pay alması öngörülüyor. Bu durum, kadın ve erkek eşitliğini esas alan Türk Medeni Kanunu ile çeliştiği gerekçesiyle kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu.
ARINÇ: 'TEPKİLER YERSİZ'
Eski bir avukat olan Bülent Arınç, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda hutbeyi savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Diyanet İşleri Başkanlığı’nın geçtiğimiz cuma günü hutbede okunması için hazırladığı metinde miras ile alâkalı bir konu anlatılmıştı. Bunun üzerine bir kesim vatandaşlarımız, ‘Nasıl olur da İslâm’da miras hukuku anlatılır?’ ‘Kadınlar yarım pay mı alacak?’ gibi söylemler ile tepki göstermişlerdi. Bu tepkiler kanaatimce yersizdir.”
Arınç, geçmişte laiklik tartışmaları çerçevesinde açılan davaları da hatırlatarak, 1986 yılında Yargıtay’ın verdiği emsal karara dikkat çekti.
Arınç, 39 yıl önce Kayseri’de yaşanan bir olayı örnek göstererek şunları yazdı:
“Kayseri’de bir vaizin hutbede İslam’da miras hukukunu anlattığını duyan bir takım işgüzar insanlar hemen savcılığa müracaat ederek vaiz hakkında şikâyetçi oluyorlar. Mahkeme ceza veriyor ancak Yargıtay, bir vaizin İslam’da konu olan miras hukukunu anlatmasını vaizin görevi olarak değerlendirerek bunun laikliğe aykırı bir faaliyet olmadığını ve özgürlük içerisinde olduğunu ifade ederek örnek bir karar ile cezayı bozuyor.”
“Laikliğe aykırı olan ise şudur, eğer bu vaiz, hutbesinin sonunda ‘Anlattığım miras sistemi bugünkü Medeni Kanun’da yer alan miras sisteminden çok daha iyidir. Bu sistem terk edilmeli ve anlattığım sistemin herkes için uygulanması mecburi olmalıdır’ demiş olsaydı bu durum laikliğe aykırı bir eylem olurdu.”
'DİYANET HEDEF ALINMAMALI'
Arınç, Medeni Kanun’un tarihsel sürecine de atıf yaparak, günümüzde dahi miras paylaşımında bazı durumlarda eski hukukun uygulanabildiğini hatırlattı:
“Durum böyle iken bu sistemin anlatılmasının laiklik karşıtı bir eylem olarak değerlendirilmesi doğru değildir. Dolayısı ile bu konu üzerinden Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hedef alınması son derece yanlıştır.”
Son olarak Diyanet’i toplumsal konulara duyarlılığı nedeniyle tebrik eden Arınç, şu ifadeleri kullandı:
“Ben şahsen Diyanet İşleri Başkanlığı’nı günümüzün sosyal ve içtimai konularına dikkat çeken ve toplumu aydınlatma görevini yerine getiren çalışmalarından dolayı tebrik ve takdir ediyorum.”