ŞOK - Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye katılımı sonrası cezaevindeki Gazeteci Fatih Altaylı, sert değerlendirmelerde bulundu. Altaylı, Çerçioğlu’nun “Cumhurbaşkanım’ın himayesi altında” sözlerini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Çerçioğlu ‘Cumhurbaşkanım’ın himayesi altında’ diyerek aslında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın korumasına sığındığını açıkça söyledi. Zaten AK Parti’ye katılan başkanlar hakkındaki savcılık soruşturmaları hemen durduruldu ve bu gizlenmiyor da… İktidar bunun bilinmesinden mutsuz ya da rahatsız değil, tam aksine bunun bilinmesini istiyor gibi bir hali var.”
"DESTEK HEP VARDI, HATTA ŞIMARIKTI”
Altaylı’nın gündeme getirdiği iddialar sonrası konuşan CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Çerçioğlu ile geçmiş ilişkilerini anlattı. “Ben Özlem Hanım’ı ilk kez 2002 yılında Önder Sav’ın odasında, adaylık başvurusu yapmaya geldiğinde gördüm. Ben o zaman Kuşadası ilçe başkanıydım. Hiç tanımıyordum. O seçimde listeden 4. sıraya koyuldu, ben de destek verdim. Her zaman da bu desteğim sürdü. Ama gerek Deniz Baykal gerekse Kemal Kılıçdaroğlu döneminde hep genel başkanlar destekledi, hatta şımarık bile diyebilirim. Bir buçuk dönem milletvekilliğinden sonra belediye başkanlığına geçti. Orada da genel merkezden, genel başkanlardan hep tolerans gördü. Çok kontrolcüydü; her şeyi kendi belirlerdi. İlçeleri, il yönetimini kendi oluşturmak isterdi. Hep sorun yaşadı.”
HER ŞEY İZMİR RÜYASIYLA BAŞLADI
Tezcan, kırılma noktasının Çerçioğlu’nun İzmir Büyükşehir adaylığı isteğiyle ortaya çıktığını belirtti: “Aslında sorun, Çerçioğlu’nun İzmir Büyükşehir adayı olma arzusu ile başladı. Kendisine Aydın’ı kimin alacağını sorduk, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Güner’in adını verdi. Anketlerde de Güner’in kazanabileceği çıktı. Ancak İzmir, kendi içinden birini istedi. Çerçioğlu aday olamayınca yeniden Aydın’a yöneldi. Fakat bu kez kendi önerdiği Ömer Güner’i kıskanmaya başladı. Kampanya sırasında bilbordlarını söktürdü, projeleri durdurdu. Hatta Kuşadası’nda İYİ Parti adayını alttan alta destekledi.”

“TEDİRGİNDİ, PANİKLEDİ”
Tezcan, AK Parti’ye geçişin asıl nedenlerini ise şöyle açıkladı: “Birkaç ay önce Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde Aziz İhsan Aktaş ile yapılan işbirliği gündeme geldi. İnceleme başlatıldı, doğruydu. Parti kendisine ‘kendinden eminsen biz arkandayız’ dedi. Gökan Zeybek bile gidip ‘merak etme’ dedi. Ancak panikledi. Muhtemeldir ki bir şey vardı. Sonra genel merkeze telefonlarını kapattı, içerideki arkadaşlara baskı yapmaya başladı. Hatta kendisini milletvekili yapan eski il başkanının oğlunu bile istifaya zorladı.”
“NE DİYECEKTİ, YOLSUZLUK YAPTIM MI DİYECEKTİ”
Hakkında çıkan dedikodulara da sert yanıt veren Tezcan şunları söyledi: “Ne diyecekti? ‘Ben yolsuzluk yaptım, bunun hesabını vermemek için korktum AK Parti’ye geçtim’ diyecek hali yok. Açıklayabileceği tek bir şey olamaz. Partinin veya benim ondan hiçbir talebimiz olmadı, olamaz. İmar işi öyle lafla olmaz; kimin işi, hangi parsel açıklasın. Çamur atarak temize çıkamaz. Bizim çekinecek hiçbir şeyimiz yok.”
“KİMSEYİ UZUN TUTMAMAK LAZIM”
Son olarak pişmanlıklarını da dile getiren Tezcan şu ifadeleri kullandı: “Kimseyi bir görevde bu kadar uzun tutmamak lazım, en büyük yanlış bu. Bir diğer pişmanlık ise, bu iddiaları duyduğumuzda kendisine sormak yerine parti olarak araştırmalı ve bulduğumuzda biz onu partiden atmalıydık.”