Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP), "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri ilk kez yurt dışında gerçekleştirildi. Belçika’da ve Almanya, Fransa ve Hollanda gibi çevre ülkelerde yaşayan gurbetçilerin mitinge yoğun ilgi gösterdi.

BİZ BURAYA DOSTA SARILMAYA GELDİK'

Avrupa'nın eşitli kentlerinden belediye başkanlarının ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mesajları okundu. İmamoğlu’nun Brüksel’e yolladığı mektubu, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke gurbetçilerle buluşturdu. Ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir konuşma yaptı. Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar ifadeler şöyle: "Buraya eylem yapmaya değil, sesimizi duyurmaya, dayanışmaya, sizlerden güç almaya, sizlere umut vermeye geldik. Buraya gelmeden önce Türkiye'de iktidar sahipleri her zamanki kolaycılıkla, 'Yurt dışına mı gideceksiniz, Türkiye'yi mi şikayet edeceksiniz?' diye bir safsataya sarılmaya başladılar. Birisi birine gammazlanacak, şikayet edilecekse karşı tarafın düşman olması lazım, hasım olması lazım. Biz buraya dertleşmeye, konuşmaya, güç almaya, güç vermeye dosta geldik, dosta sarılmaya geldik, sizlere sarılmaya geldik."

'FİKRİNDEN DÜŞÜNCESİNDEN DOLAYI İÇERİDE KİM VARSA ONA SAHİP ÇIKMAYA GELDİK'

"Suçsuz yere 207 gündür hapiste bulunan Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'na, Adana gibi başkan Zeydan Karalar'a, Torosların yiğit evladı Muhittin Böcek'e, onların da içerisinde olduğu 16 belediye başkanımıza, yüzlerce siyasetçiye, bürokrata, Türkiye'deki tüm siyasi tutsaklara, Selahattin Demirtaş'a, Figen Yüksekdağ'a, fikrinden, düşüncesinden dolayı içeride kim varsa ona sahip çıkmaya geldik."

'ERDOĞAN'A SEVAP OLAN BAŞKASINA NEDEN GÜNAH OLSUN?'

"Irak'ın işgaline Amerika ile birlikte 'nükleer silah var' diyerek susanları nasıl tarih bugün utandırıyorsa, bugün de Amerika ile birlikte Suriye'deki hesaplar için Türkiye'deki darbeye susanları görüyoruz, not ediyoruz. AK Parti iktidarı siyasete, işine geldiği gibi kural koymaya çalışıyor. Türkiye'de ne olursa olsun 'ben yaparım, orada kalır' diyor; 'sen çıkarsan, dışarıda konuşursan, beni şikâyet ediyorsun' diye şikâyet ederim diyor. O iş o kadar kolay değil. Nerede bu yoğurdun bolluğu? Erdoğan'a sevap olan başkasına neden günah olsun? Ona helal olan neden başkasına haram olsun?"

'TÜRKİYE'DE YAPTIĞINIZ İŞLERİN BRÜKSEL'DE SÖYLENMESİNDEN UTANIYORSANIZ ESAS SORUN BURADADIR'

"Haksızlığı yapan kendisi olunca 'susun' diyor. Susmayacağız ve konuşacağız. Esas sorun nedir biliyor musunuz, değerli yol arkadaşlarım? Sorun Brüksel'de, Avrupa'nın kalbinde, başkentinde bunları konuşmak değil; Avrupa'nın başkentinde, 60 sene önce tam üyesi olmak istediğimiz Avrupa Birliği'nin başkentinde, kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi'nin varlığında Türkiye'de yaptığınız işlerin Brüksel'de söylenmesinden utanıyorsanız, utanılacak işler yapıyorsanız esas sorun buradadır."

'AVRUPA'NIN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKACAKSIN, BAKAMAYACAĞIN İŞİ YAPMAYACAKSIN, YAPTIYSAN DA GÖZÜNÜ KAÇIRAMAZSIN'

"Ben küçücük bir çocukken bir kusur işlediğimde anneannem, Selanik doğumlu Sadriye Hanım, beni karşısına alırdı, iki omzumdan tutardı. Ben utanır, yüzümü kapatırdım. Bana derdi ki 'şuna bak, yapmaya utanmıyor, bakmaya utanıyor gözüme' derdi. Erdoğan'a buradan söylüyorum: 'Avrupa'nın parçasıyız' diyeceksen, Avrupa Birliği'ni hedefleyeceksen ne yapacaksın? Yapıyorsan da dönüp Avrupa'nın gözünün içine bakacaksın. Ben öyle yapıyorum kardeşim: bakamayacağın işi yapmayacaksın; yaptıysan da gözünü kimseden kaçıramazsın."

'DÜNYADA BULAMADIĞI MEŞRUİYETİ BEYAZ SARAY'IN KAPILARINDA, OVAL OFİSLERDE ARAR OLDU'

"Türkiye'nin çıkarına değil de kendi çıkarlarına çalışan her şey bir yana, yandaşının çıkarına çalışan, sadece zenginlere çalışan AK Parti iktidarı artık Trump'a çalışmaya başladı. Ülkede bulamadığı meşruiyeti, Avrupa'da, dünyada bulamadığı meşruiyeti Beyaz Saray'ın kapılarında, Oval Ofis'lerde arar oldu. Artık milletin desteğini kaybetti; milletin yitirdiği desteğine karşı Trump'a güveniyor. Ülkenin her şeyini pazarlık konusu yaptı: 300 Boeing uçağı da masada, Türkiye'nin pahalıya yakacak gaz alması da masada.

'NADİR ELEMENTLERİMİZ DE TRUMP İLE PAZARLIK MASASINDA'

"Maalesef gelecekteki en büyük zenginliğimiz, dünyada 5. sıradayız, nadir elementlerimiz de Trump ile pazarlık masasında. Oysa ülkeyi kuran parti olarak bakın bize en zor günümüzde, Cumhurbaşkanı adayımız, İstanbul Belediye Başkanı tutuklanmışken ve en zor günlerde Avrupa'nın, dünyanın desteği bekleniyorken, Almanya hükümeti Eurofighter'ları Türkiye'ye vermekten vazgeçti, blokaj koydu. Onlar olsa, AK Parti olsam, mağdur olan kendisi olsa buna çok memnun olur; 'aman vermeyin, der süründürün bunları' der: önce biz kurtulalım sonra Eurofighter gelsin der."

'BİR TARAFTA NADİR ELEMENTLERİ TRUMP'A PEŞKEŞ ÇEKENLER BİR TARAFTA ÜLKENİN MENFAATİNİ DÜŞÜNENLER'

"Biz ne yaptık? Ekrem İmamoğlu, yattığı hapishaneden, hücreden mesaj yazdı. Ben Şansölye Yardımcısıyla, Savunma Bakanı ile görüştüm. Almanya hükümetine bizzat mesajı ilettik. Bizim yaşadığımız hukuksuzluk ayrı, Türkiye'nin savunma kaygıları ayrı. Eurofighter'ı Türkiye'ye mutlaka verin dedik. Almanya blokajı kaldırdı ve Türkiye Eurofighter alma noktasına geldi. Bir tarafta Türkiye'nin nadir elementlerini Trump'a peşkeş çekenler, bir tarafta kendi canından geçip ülkenin menfaatini düşünenler."

Muhabir: Elif Aksu