ŞOK - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, PKK'nın silah bırakma ve fesih kararına ilişkin olarak Halk TV'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hatimoğulları süreci "Bizim derdimiz demokrasi. Bizim derdimiz gerçekten demokratik bir cumhuriyet. Bizim derdimiz bir seçimlik meseleden 'ne olur ne olmaz' değil. Demokrasinin bu ülkede kazanmasıdır. Bunun için tarihi bir fırsat doğmuştur" sözleriyle değerlendirdi.
'ÖRGÜT İÇİNDE ÇATLAK BEKLEMİYORUZ'
Hatimoğulları, "PKK’nın bu kararına örgüt içinden direnecek, karşı çıkacak silahlı unsurlar olabilir mi? Bu konuda bir fikir ayrılığı ya da çatlak görünüyor mu?" sorusunu, "Bizim görebildiğimiz kadarıyla PKK bu kararı bütünlüklü biçimde aldı. Kongrenin teknik olarak nasıl toplandığı, hangi delegelerle gerçekleştiği de kamuoyuyla paylaşıldı. Fesih deklarasyonunda da bu bütünsellik hissediliyor. Sayın Öcalan’ın daha önce yaptığı çağrıdan sonra da PKK, bu çağrının kendileri için esas olduğunu açıkça belirtmişti. Zaten hepimiz biliyoruz ki Sayın Öcalan’ın PKK üzerindeki etkisi büyüktür. Sadece Türkiye’de değil; Suriye, İran ve Irak’taki Kürt halkı üzerinde de etkili bir liderdir. Bu nedenle örgüt içinde bir çatlak beklemiyoruz" diyerek yanıtladı.
DEM PARTİ CUMHUR İTTİFAKI'NIN PARÇASI OLACAK MI?
Hatimoğulları, "Cumhur İttifakı'nın bir parçası olacak mısınız?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Şimdi, ben de çok açık bunu ifade etmek istiyorum. Toplumun kafasında böyle karmaşık problemler, karmaşık sorular var. Dün eş başkanımız Tuncer Bakırhan da, aynı zamanda bir Kürt siyasetçi olarak, şu açıklıkta ifade etti, 'Niye insanlar bizi birinin yedeği, birinin parçası ve birinin ortağı olmak zorunda gibi görsün ki?' Öte yandan, son yapılmış olan seçimlere baktığımızda her seçim arifesinde 'Acaba falan filanla anlaştı mı?' tartışmaları yürütülüyor. Ama son seçimlerde bizler, Türkiye’deki antidemokratik uygulamalara karşı olarak muhalefetin yanında olduk, muhalefetin adayını destekledik. Mesela Sayın Kılıçdaroğlu adayken en açık şekilde kendisini destekledik.
Şimdi biz bu hafızayı akılda tutmak durumundayız. Biz 'demokratik toplum' derken bir takiye yapmıyoruz. Bu sorular sanki bir takiye yapılıyormuş ya da yapılacakmış gibi algılar üretiyor. Lütfen şöyle de yanlış anlaşılmasın, sizin şahsınızla ya da sorunuzla ilgili değil. Tam tersi, ben bunu toplumun en geniş kesimine, özellikle muhalefetin tabanının bu konudaki görüşlerimizi bilmesini çok değerli ve önemli buluyorum. O bakımdan bu sorunuzu önemli buldum. Özetleyecek olursak şunu söylemek isterim: Bizim derdimiz demokrasi. Bizim derdimiz gerçekten demokratik bir cumhuriyet. Bizim derdimiz bir seçimlik meseleden 'ne olur ne olmaz' değil. Demokrasinin bu ülkede kazanmasıdır. Bunun için tarihi bir fırsat doğmuştur."