ŞOK- İBB operasyonunun beşinci dalgasında gözaltına alınan ve aralarında belediye başkanları da bulunan isimlerin polisler eşliğinde ve tek sıra halinde adliyeye sevk görüntülerinin servis edilmesine tepkiler gelmeye devam ediyor.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, CHP’li siyasetçilere yönelik operasyonları ve servis edilen gözaltı görüntülerine sert çıkarak “siyasi acizlik” ifadelerini kullandı. Eş başkanlar 12 Eylül yargılamaları ve KCK davasını hatırlatarak "Siyasete yargı sopası son bulmalı" dedi.
Bakırhan ve Hatimoğulları, gözaltı görüntülerinin servis edilmesini “hukuksuzluk ve siyasi acizlik” olarak değerlendirerek, yargının siyasallaşmasının tehlikelerine dikkat çekti.
'KİME YAPILIRSA YAPILSIN...'
Bakırhan sosyal medya hesabından 12 Eylül ve KCK davalarına ilişkin fotoğraf paylaştı ve şunları yazdı:
"CHP’li seçilmişlere yönelik devam eden siyasi operasyonlar, Türkiye’deki fay hatlarını germekte ve kutuplaştırmayı arttırarak ortak gelecek tahayyülüne büyük zarar vermektedir.
12 Eylül yargılamaları ve KCK siyasi soykırım operasyonlarını andırır şekilde mahkemeye sevk edilen seçilmişlerin tek sıra fotoğraflarının servis edilmesi, siyasi acizlik ve hukuksuzluğun göstergesidir. Biz haksızlık, hukuksuzluk kime yapılırsa yapılsın karşısında durmaya devam edeceğiz.
Siyasi tarihimiz haksızlıklara karşı durmanın tarihidir. Tarihin doğru tarafı; o ya da bu partinin yanında yer almak değildir. Tarihin doğru tarafında yer almak hukukun, demokrasinin, barışın yanında tavizsiz şekilde yer almaktır.
Bizim yerimiz de yurdumuz da barış, demokrasi ve hukuktur. Yargının siyasallaşması bu ülke için büyük bir tehdittir. Bundan vazgeçilmelidir. Siyasete dönük yargı sopası artık son bulmalıdır."
'UCUZ SİYASİ PROPAGANDA'
"DEM Eş Başkanı Tülay Hatimoğlulları da aynı fotoğrafı paylaşarak şu paylaşımı yaptı.
CHP’li seçilmişlere yönelik İstanbul ve Adana merkezli operasyonlar, Türkiye’de adalete olan inancı daha da zedelemektedir.
Gözaltından mahkemeye sevk edilme görüntüleri ve bu görüntülerin servis ediliş biçimi, ucuz bir siyasi propagandadan başka bir anlam taşımamaktadır.
Yıllar önce, 12 Eylül yargılamalarında ve KCK adı altında yürütülen operasyonlarda da benzer görüntülere ve propaganda çabalarına tanıklık etmiştik. Bu tür uygulamaların toplumsal barışa verdiği zararları hep birlikte yaşadık.
Siyasi operasyonlar ve propaganda girişimleri, Türkiye’nin barış, demokrasi ve hukuk arayışına ciddi biçimde gölge düşürmektedir. Bu uygulamalardan derhal vazgeçilmeli ve siyaset üzerindeki yargı baskısı sona erdirilmelidir."
