ŞOK - Diyanet İşleri Başkanlığı, bugün 81 ildeki camilerde okutulacak hutbede miras paylaşımını gündeme taşıdı. Hutbede, “Karşılıklı rıza olmadan Allah’ın belirlediği miras ölçüsünü değiştirmek ilahi adalete aykırıdır. Kişinin kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması veya kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkına girer” ifadeleri kullanıldı.
İSLAM HUKUKU VE MEDENİ KANUN ÇELİŞKİSİ
İslam hukukuna göre miras paylaşımında erkek, kadının aldığı payın iki katını alıyor. Örneğin, bir erkek kardeş mirasın üçte ikisini alırken, kız kardeş üçte birle yetiniyor. Buna karşılık, Türk Medeni Kanunu, mirasın zümre sistemine göre dağıtılmasını ve alt soydaki kardeşler (evlatlık dahil) arasında eşit paylaşımı öngörüyor. Bu düzenleme, kadın ve erkek arasında ayrım yapmadan adil bir paylaşım hedefliyor.
Ancak, 2024’te yürürlüğe giren “Tapu Sicilinde Arabuluculuk Uygulamaları” genelgesi, miras paylaşımı tartışmalarını alevlendirdi. Genelgeye göre, mirasçılar arabuluculuk sürecinde kendi aralarında anlaşarak farklı paylaşım oranları belirleyebiliyor ve bu anlaşma mahkeme kararı olmadan tapuya tescil ettirilebiliyor. Yasal eşitlik ilkesi korunurken, bu esneklik özellikle kırsal bölgelerde kadınların miras hakkından baskıyla feragat etme riskini artırdığı yönünde endişelere yol açıyor.
DİYANET’İN TARTIŞMALI HUTBELERİ
Diyanet’in son dönemde yayımladığı hutbeler, içerik ve söylemleriyle kamuoyunda geniş yankı buluyor. Ağustos başında yayımlanan bir hutbede estetik ameliyatlar “şeytanın oyununa gelmek” olarak nitelendirilmiş, kısa kıyafetler ve dövme yaptırmak haram sayılmıştı. 8 Ağustos’taki hutbede ise “helal-haram hassasiyetinden uzak, lüks ve israfın zirveye ulaştığı tatil anlayışı” eleştirilmişti. Miras paylaşımı konulu bugünkü hutbe ise, İslam hukukunun miras kurallarını vurgularken, kadınların miras haklarına yönelik toplumsal baskılar ve yasal düzenlemeler arasındaki gerilimi yeniden gündeme taşıdı.
KADINLARIN MİRAS HAKKI RİSK ALTINDA MI?
Uzmanlar, arabuluculuk genelgesinin kırsal bölgelerde kadınların miras hakkını elde etmesini zorlaştırabileceğini belirtiyor. Özellikle aile içi baskılar nedeniyle kadınların mirastan feragat etmeye zorlanabileceği ifade ediliyor. Hukukçular, yasal eşitlik ilkesinin korunması gerektiğini vurgularken, arabuluculuk süreçlerinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi gerektiğini savunuyor.
Diyanet’in hutbesi, İslam hukukunun miras paylaşımı kurallarını hatırlatırken, modern hukuk sistemleriyle uyum ve kadın hakları konusundaki tartışmalar devam ediyor. Toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler, bu konunun daha uzun süre gündemde kalacağını gösteriyor.