ŞOK - Mektubuna Beyoğlu halkına hitap ederek başlayan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“İstanbul’un kalbi Beyoğlu’nun güzel insanları, benim yiğit hemşerilerim; kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, canım çocuklar… Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Her birinizi hasretle kucaklıyorum. Bugün, İnan Güney Başkanımla birlikte orada olmalı, yeni projelerin temelini atmalı, yeni hizmetler başlatmalı, yeni açılışlar yapmalıydık. Ama buna izin vermediler. Çünkü, bizleri ve diğer belediye başkan ve yöneticisi arkadaşlarımızı tutuklayanlar, bizim iş başında olmamızdan korkuyorlar. Çünkü biz işimizin başında olunca, onların gerçek yüzleri daha net görülüyor. Bizler; icraatçı, halkçı, milletin parasını millete veren, milletin hakkını yemeyen, yedirmeyen yöneticileriz.”

İmamoğlu, iktidarın ekonomi yönetimini sert sözlerle eleştirerek şunları dile getirdi:

“İktidar ekonomiyi batırıp, vatandaşı her gün daha fazla yokluğa, yoksulluğa sürüklerken, vatandaşın yanında hep biz olduk. Vatandaşlarımızın geçim derdini hafifletebilmek, hayatlarını biraz olsun kolaylaştırabilmek için ne gerekiyorsa yaptık. 2019’da, ‘İmamoğlu gelirse sosyal yardımları kesecek’ diye yalan söyleyenler, şimdi bu konuyu ağızlarına alamıyorlar. Çünkü kesmek, azaltmak bir yana; onların sosyal yardımlar için ayırdığı bütçeyi biz tam 6 kat artırdık. İstanbulluların geçim derdini hafifletmek için, onlardan 6 kat daha fazla para harcadık. Yalnız sosyal destek ve yardımlarda değil; her türlü icraatta, yatırımda, hizmette bizden öncekilerden misli misli fazla iş yaptık. Çünkü milletin parası, israfçının, rantçının cebine gitmedi. Biz, milletin parasını sadece millete verdik.”

İmamoğlu, iktidarın halka hesap veremeyeceğini savunarak şu ifadeleri kullandı:

“İşte bu nedenle, ben ve diğer tutuklu arkadaşlarım bu gece salıverilsek, yarın sabah İstanbul sokaklarında alnımız ak, başımız dik dolaşırız. Hemşerilerimizle kucaklaşır, hasret gideririz. Bizim, vatandaşlarımıza ve bağımsız yargıya veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Ama onlar; batırdıkları ekonominin, bitirdikleri devletin, yok ettikleri adaletin hesabını asla veremezler. Onlar; işsizliğe, yoksulluğa mahkum ettikleri, umutsuz, güvencesiz bıraktıkları milyonlarla yüzleşemezler. O yüzden de çarşıda, pazarda, sokakta, meydanda dolaşamıyorlar. Biz, milletin parasına gözümüz gibi baktığımız için onca iş yapabildik.”

'İKTİDAR GERÇEĞİ GÖRÜYOR'

Beyoğlu’ndaki yatırımlarını hatırlatan İmamoğlu, iktidarın kaybetme korkusu yaşadığını belirtti:

“Beyoğlu’nda yaptıklarımızı sizler çok iyi biliyorsunuz. Meydanları düzenledik; tarihi eser restorasyonunda rekorlar kırdık; kütüphaneler, spor merkezleri, yurt ve kreşler açtık; kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirdik; devasa ulaşım ve altyapı yatırımları yaptık. Bu icraatçı ve halkçı karakterimizle ülkeyi yönettiğimizde, hayatın nasıl hızla kolaylaşıp, güzelleşeceğini milletimiz görüyor. İktidar da gerçeği görüyor. Kurdukları bu kirli menfaat düzeninin sonunun geldiğini, bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Sandıkta kazanamayacakları seçimi, emirleri altına aldıkları bir avuç yargı mensubu aracılığıyla kazanmanın derdine düştüler. İktidar seçim, millet geçim derdinde.”

Mektubunun sonunda ise umut vurgusu yapan İmamoğlu, şu sözlere yer verdi:

“Gerçeklerden bu kadar kopan, milletin haline bu kadar yabancılaşan hiçbir iktidar ayakta kalamaz. Bunlar da kalamayacak. Günü gelecek; bir bayram sabahına uyanır gibi, seçim sabahına uyanacağız. O günün akşamında, adalet ve hürriyet rüzgarları esmeye başlayacak bu güzel memlekette. Herkes için ve her yerde, önce adalet, önce hürriyet gelecek güzel memleketimize. Bir şahsın, bir partinin değil; birliğin ve kardeşliğin, adaletin ve hürriyetin, bolluğun ve refahın iktidarını kuracağız. Bir kişi kaybedecek, bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

Muhabir: HABER MERKEZİ