ŞOK - Temsilciler Meclisi Denetim ve Kamu Reformu Komisyonu Başkanı James Comer, yaptığı açıklamada, Epstein davasıyla bağlantılı olarak eski yönetici ve siyasileri ifadeye çağıran resmi celplerin gönderildiğini duyurdu. Bu adım, geçtiğimiz ay komisyon üyelerinin iki partinin de desteğiyle, Adalet Bakanlığı’ndan Epstein dosyalarının sansürsüz bir şekilde talep edilmesini içeren oylamanın ardından geldi.
Comer, ayrıca yakın zamanda yapılan başka bir oylamada, 10 eski üst düzey yetkilinin daha Kongre’ye çağrıldığını belirtti. İfadeye çağrılanlar arasında Clinton çiftinin dışında kimlerin olduğu ise henüz kamuoyuna açıklanmadı.
EPSTEİN KİMDİR?
Finans dünyasında yükselmiş bir figür olan Jeffrey Epstein, 14 yaşından küçük kız çocuklarını cinsel istismar suçlamalarıyla yargılanırken, 2019 yılında New York’taki Manhattan Metropolitan Cezaevi’nde hücresinde ölü bulunmuştu. Resmî açıklamalara göre Epstein intihar etmişti; ancak kamuoyunun bir bölümü, ölümünün arkasında bazı karanlık ilişkilerin olabileceği şüphesini taşımaya devam ediyor.
Açıklanan dava belgelerinde, Epstein’le ilişkilendirilen isimler arasında Prens Andrew, Donald Trump, Bill Clinton, Kevin Spacey, Michael Jackson, Ehud Barak, Alan Dershowitz ve daha birçok tanınmış kişi yer alıyor. Bazı iddialar, Epstein’ın istihbarat servisleriyle bağlantılı olduğu yönündeydi. Özellikle gazeteci Tucker Carlson’un, Epstein’ın İsrail istihbaratı adına çalıştığını öne sürdüğü ifadeler, soruşturmanın derinliğini ve karmaşıklığını gözler önüne serdi.
Öte yandan Wall Street Journal gazetesi, Epstein’in yakın çevresinden Ghislaine Maxwell’in, Epstein’in 50’nci doğum günü için tanınmış kişilerden mektup topladığını ve bu mektuplardan birinin dönemin iş insanı Donald Trump tarafından yazıldığını iddia etti.
FBI VE ADALET BAKANLIĞI HAREKETE GEÇTİ
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile Adalet Bakanlığı, kamuoyunda “Epstein belgeleri” olarak bilinen içeriklerle ilgili geniş çaplı bir inceleme yürütüyor. Adalet Bakanlığı adına açıklama yapan Pam Bondi, Epstein’a ait dijital içeriklerin derinlemesine incelendiğini ve herhangi bir "müşteri listesi"ne dair doğrudan delile ulaşılamadığını belirtti.
Bununla birlikte, Epstein’ın ölümünün sıradan bir intihar olmadığını, aksine bazı etkili çevreleri korumak için planlanmış bir örtbas olabileceğini düşünenlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla.
Cumhuriyetçilerin başlattığı bu yeni celp süreci, Epstein davasının sadece geçmişin değil, Amerikan siyasetinin bugünkü dengelerinin de bir parçası olmaya devam ettiğini gösteriyor.