Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladığı toplantı, Türkiye’de basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, gazetecilerin sorularının önceden hazırlandığını ileri sürmüş ve bu iddiasını “Umarım İletişim Başkanlığı’nın bir açıklaması olur” diyerek gündeme taşımıştı.

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan ise köşe yazısında, “İletişim Başkanlığı gazetecilere hangi soruları soracaksınız diye soruyor. Bunun amacı da mükerrer soru olmasın, sorular çeşitlensin” diyerek yöntemi savunmuştu.

Ahmet Hakan, Faruk Bildirici, Hasan Cemal ve Murat Yetkin’e ateş püskürdü!
Ahmet Hakan, Faruk Bildirici, Hasan Cemal ve Murat Yetkin’e ateş püskürdü!
İçeriği Görüntüle

BİLDİRİCİ’DEN ÇOK SERT YANIT

Faruk Bildirici, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Ahmet Hakan’ın bu sözleriyle iddiaları dolaylı olarak kabul ettiğini öne sürdü. Bildirici’nin paylaşımı şöyle:

“Veee nihayet! Ahmet Hakan allayıp pulladı ama sonunda ‘gazetecilik ayıbını’ itiraf etmek zorunda kaldı! Bugün Hürriyet’te aynen şöyle yazıyor:

‘Yöntem şu: İletişim Başkanlığı, gazetecilere hangi soruları soracaksınız diye soruyor. … İletişim Başkanlığı da sorulara asla müdahale etmeden bir sıralama yapıyor.’

İyi de zaten ben de ABD gezisi dönüşünde Erdoğan’a uçakta sorulacak soruların önceden verildiğini yazmıştım. Ahmet Hakan da gazetecilerin soruları önceden verdiğini doğrulamış oldu. Ama Ahmet Hakan’ın hâlâ açıkça söylemediği şu;

1- Erdoğan’ın yurtdışı gezilerinin dönüşünde, gazeteciler soruları saatler öncesinden İletişim Başkanlığı’na veriyorlar. Onlar da hangi sorunun sorulup hangisinin sorulmayacağını ONAYLIYORLAR.

2- Onaylanan sorular liste haline getirilip Cumhurbaşkanlığı uçağı kalkmadan gazetecilere dağıtılıyor. Onaylanmış, düzenlenmiş soruları uçakta o sırayla OKUYORLAR Erdoğan’a.

3- Sorular önceden belirlendiği için uçakta Erdoğan’ın önüne soruların yanıtlarını içeren kartlar konuyor. O da o kartları okuyarak gazetecilerin sorularına yanıt veriyormuş gibi yapıyor.

4- Uçaktaki sohbeti gazeteciler değil, İletişim Başkanlığı deşifre ediyor; uçak indikten saatler sonra düzeltilmiş, temizlenmiş ve onaylanmış metin gazetecilere dağıtılıyor. Gazeteciler de o metni haber yapıyor.

Sonuçta bu bir basın toplantısı değil, olsa olsa basın toplantısı mizanseni. İşte asıl gazetecilik ayıbı budur!”**

“AYIPTAN SÖZ ETMESİ GARABET”

Bildirici, Ahmet Hakan’ın kendisine yönelik “geçmişteki gazetecilik ayıpları” sözlerine de sert çıktı. “Kendi adıma soruyorum, hangi gazetecilik ayıbım varmış? Açıkla da görsün millet” diyen Bildirici, Ahmet Hakan’ın her gün yeni bir “gazetecilik ayıbı” sergilediğini öne sürdü.

Muhabir: SAADET ÇAKIR