ŞOK - 10 gündür tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, “Silivri Günlüğü” adını verdiği mektup serisinin yeni bölümünde hem cezaevi koşullarını hem de gündeme dair gözlemlerini paylaştı. Sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Altaylı, topuk dikeni ve reflü gibi rahatsızlıklarının cezaevi koşullarında iyileştiğini aktararak şu ifadeleri kullandı: “Silivri, şaşırtıcı bir şekilde bana şifa getirdi. Biliyorsun topuk dikeni diye bir derdim vardı. Burada vakit bulup egzersiz yapınca geçti. Reflüm de bir haftada geçti. Cezaevinin reflüye iyi geleceği aklımın ucundan bile geçmezdi.”
Yemeklerle ilgili “memleketin yüzde 80’inin evinde pişenden iyi” yorumunu yapan Altaylı, cezaevinde günlük menüyü detaylarıyla aktarırken, “Kantinden somon füme olsa alırdım” notunu da düşmeyi ihmal etmedi.
İZMİR OPERASYONU VE LEMAN HEDEF GÖSTERİLMESİNE TEPKİ
Altaylı, mektubunda gündemdeki sıcak gelişmelere de değindi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan şafak operasyonuna dikkat çekerek, bu süreci siyasi bir hamle olarak nitelendirdi: “Seferihisar'daki yangını söndürmeyen iktidar, eski Seferihisar Belediye Başkanını gözaltına alıyor. CHP çok öfkeli. Bence hiç öfkelenmesin. Tam aksine sevinsinler. İktidar bunları topluma anlatmakta giderek daha çok zorlanacak. Çünkü işin cılkı daha doğrusu b*ku çıktı. Artık inandırıcılık sıfır. Çok açık bir siyasi operasyonda yargı kullanılıyor ve bunu biraz aklı olan herkes anlar. Çok net.”
'KONUŞMAMIZ GEREKEN ŞEYLERİ KONUŞMUYORUZ'
Altaylı, gündemin iktidar eliyle yönlendirildiğini belirterek, kamuoyunun gerçek sorunlardan uzaklaştırıldığını şu cümlelerle dile getirdi: “15 gündür butlan davası, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve şimdi de Tunç Soyer konuşuyoruz. Peki ne konuşamıyoruz? Asgari ücrete yapılmayan zammı, kamu çalışanlarına önerilen enflasyonu yarısı oranındaki komik artışı, enflasyondaki artışı, İsrail'in yaptıklarına yumulan gözü, millete verilmeyen paranın NATO'ya hoş görünmek için Trump'a verilmesini, ne olduğu belli olmayan PKK açılımını, açlığı, umutsuz gençliği, ekonomik koşulların bozduğu ahlaki değerleri konuşamıyoruz. Af ile salınan binlerce katili, tecavüzcüyü de konuşamıyoruz.”
FUTBOL, FİFA VE UMUTSUZLUK
Silivri’de akşamlarını “gelmiş geçmiş en manasız futbol turnuvası” dediği organizasyonu izleyerek geçirdiğini yazan Altaylı, FIFA'yı da sert dille eleştirdi: “Ahlaksız FİFA, ABD uğruna futbolu ve futbolcuları katlediyor. Bu sporu Amerikanlaştırıyor, yok ediyor. Dört başı mahmur rezillik.”
MUHALEFETE MESAJ
Altaylı, mektubunda muhalif yazarlarda ve bazı aydınlarda “Stockholm sendromu” olduğunu savunarak şu sözleri kaydetti: “Hukuksuzluğu liderlik olarak gören bu yaklaşım anti-demokratik. Umutsuzluk iktidara güç veriyor.”
CHP ve İYİ Parti’ye de seslenen Altaylı, siyasi değişim için muhalefetin içsel temizlik yapması gerektiğini söyledi: “İçindeki hainlerden kurtulmuş bir CHP ve potansiyeline kavuşmuş bir İYİ Parti, iktidar değişiminin önünü açar.”
Mektubunu ise çarpıcı bir cümleyle sonlandırdı: “AKP’nin anlatacak hikâyesi kalmadı. Hikâyesi biten partiler kendileri hikâye olur.”