ŞOK-Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, NOW TV'de katıldığı bir programda önemli açıklamalarda bulundu. Gündemdeki sıcak konulara dair değerlendirmelerde bulunan Erbakan, Kanal İstanbul projesine karşı olduklarını net bir şekilde ifade etti. Projeye karşı duruşlarını detaylandıran Erbakan, bunun neden yapılmaması gerektiğiyle ilgili bir kitapçık hazırladıklarını belirtti.
"KANAL İSTANBUL BÜYÜK BİR RANT PROJESİ"
Kanal İstanbul'un rant projesi olduğunu savunan Erbakan konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi:
"Kanal İstanbul’a büyük bir rant projesi, rant oluşturma projesi olarak bakıyoruz. Çevreye, ekolojiye, su havzalarına vereceği zararlar var. Ayrıca 16 milyon olmuş İstanbul’u 20 milyona çıkaracaksınız, Anadolu’yu daha da boşaltacaksınız. Bizim halbuki tam tersine Anadolu’ya, kırsal kesime akışı sağlamamız lazım. Birinci derece deprem bölgesi olan bir yere 20 milyon insanı getirip koyacaksınız. İstihdam, üretim ve ihracat için yatırım yapacağınız yerde Kanal İstanbul ile uğraşıyorsunuz. Her bakımdan zararlı ve gereksiz bir proje.
"NEDEN YAPILMAMALI KONUSUNDA BİR KİTAPÇIK DA ÇIKARDIK"
Kanal İstanbul neden yapılmamalı konusunda Yeniden Refah Partisi olarak bir kitapçık da çıkardık. İşsizlik, deprem tehlikesi varken Kanal İstanbul yerine bunlarla uğraşılması gerektiğini görüyoruz"
"ARAŞTIRMALAR HALKIN YÜZDE 70'İNİN ADALETE GÜVENİNİN KALMADIĞINI GÖSTERİYOR"
Programda tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve Ümit Özdağ davalarını da değerlendiren Erbakan şöyle konuştu:
"Sayın İmamoğlu İstanbul’un yarısının oyunu almış, kaçacak hali yok. Adli kontrolle serbest bırakılması daha iyi olurdu. Siyasi etkilerden uzak ve adil bir yargılama olması gerektiğini de vurguluyoruz. Ama Türkiye’de yapılan araştırmalar, halkın da yüzde 70’inin adalete güveninin kalmadığını gösteriyor.
"ÜMİT ÖZDAĞ ADAM MI ÖLDÜRDÜ? TERÖR ÖRGÜTÜ MÜ KURDU?"
Bizim de tabi bu konuda şüphelerimiz var. Bir diğer mesele Ümit Özdağ. Adam mı öldürdü? Bir terör örgütü mü kurdu? Silahlı bir eylem mi yaptı? Yani tutuklu yargılanmasını gerektiren bir durumu gerçekten görmüyoruz. Fikirlerine katılmayız, bir çoğunu onaylamayabiliriz ama ifade özgürlüğüne saygı duymamız lazım. Görüşlerimiz farklı da olsa herkese adaletin uygulanması gerektiği konusunda kararlı olmamız lazım.
"SAMİMİ DAVRANMADILAR BUNU YERİNE GETİRMEDİLER"
Cumhur İttifakı süreciyle ilgili de konuşan Erbakan, şu şekilde devam etti:
"14 Mayıs'taki süreçten dolayı pişman değiliz. Prensiplerimizi halen şu an iktidarda bulunan yapıya kabul ettirebilirsek, bir an evvel uygulanmasını sağlayabilirsek millete bir fayda sağlamış oluruz diye düşündük. Milletin bunlara çok acil ihtiyacı var, hazır iktidarda olan bir yapı bunları uygulasın düşüncesindeydik. Bunu denemiş olduk. Denemeseydik aklımızda kalacaktı. Ancak maalesef samimi davranmadılar, bunu yerine getirmediler. Seçimin kazanılması için bir sıkışmışlık durumu içindeydiler.
"CUMHUR İTTİFAKI'YLA ARTIK BİR ARADA OLMAYACAĞIZ"
Mutabakatı koyduk ve bu şartlarla destek oluyoruz dedik. Ama maalesef bunu yerine getirmediler. Şu anda da bu şartları yerine getirmedikleri için işçi, memur, emekli perişan halde. Bundan sonra bizim iki tane net duruşumuz var. Bir tanesi, Cumhur İttifakı'yla artık bir arada olmayacağımıza ilişkin. Çünkü denenmiş bir kez daha denenmez. Bir kere denedik samimi bir yaklaşım olmadı. Aynı sonuçla karşılaşma ihtimali çok yüksek. Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı adaylığımızın da net olduğunu ifade ediyoruz. Çünkü bir kere sayın Erdoğan lehinde adaylıktan çekildik ama bir kez daha böyle bir şey yapmayacağız.
Bu siyaseten de mantıken de doğru bir yaklaşım olmaz. Artık kendimiz partinin genel başkanı olarak, Türkiye’yi yönetmeye talip bir kimse olarak Cumhurbaşkanı adayı olacağımızı ifade ettik"