ŞOK - Yeni transferlerden yalnızca Archie Brown’un ilk 11’de sahaya çıktığı Sarı Lacivertliler, geçen sezonki dağınık tablodan farklı bir izlenim veremedi.
Önde baskı yoktu, orta saha kırılgandı, kanatlar işlemiyordu..
En-Nesyri ise ileride yalnızlığa mahkum edilmesine rağmen arkadaşlarından pas bekliyor, hatta onlara duvar oluyor, ama destek bulamıyordu..
Fenerbehçe kadrosunda kimin torpiliyle ilk onbir şensı bulduğunu anlayamadığım Mert Müldür'ün; Skriniar ve Oosterwolde ile oluşturduğu savunma bloğu ise, zaman zaman açık veriyordu..
Arda arda yapılan kademe hataları sonucu verilen pozisyon açıklarından birinde, üstelik henüz dk 18' de Timber'in şutu Mert Müldür’e çarparak, Fenerbahçe ağlarıyla buluşunca, bize tribünde peşinen karamsarlığa kapılmamak için mazeret bırakmıyordu..
Üstelik Sarı- Lacivertliler yenik duruma düşmelerine rağmen, bu gole karşı bir karşı duruşta gelmiyordu..
İlk yarı boyunca Fenerbahçe'nin toplamda iki hücum girişimin yanı sıra, kaleyi bulan yalnızca bir şutu vardı..
Feyenoord ise, hem oyunun hem de istatistiklerin hakimi oluyor, attığı 9 şutun, biri golle sonuçlanıyordu..
Nitekim ahadaki bu görüntüsüyle
Fenerbahçe'nin devreyi 1-0 geride kapatması, kaçınılmaz olmuştu..
Devre arası soyunma odasında neler konuşuldu bilmiyoruz ancak, ikinci yarının ilk bölümünde sahada farklı bir Fenerbahçe gördük..
İkili mücadeleleri kazanan, topa daha fazla hakim olan, hücuma hızlı çıkan yani geçişleri daha çabuk yapan ve önde basan ve pozisyon yaratan bir takımın sinyallerini almaya başladık..
Bu arada dk 58"de Mourinho baskıyı daha da artırmak için, yeni transferler Semedo ve Jhon Duran'ı sahaya sürüp çift santrfora döndü..
Ne var ki; takım halinde çift santrforu beslemek yerde; En Neysri Duran'a, Duran'da En Neysri'ye orta yapmaktan başka bir şey yapamadı..
Her şeye rağmen sahaya yansıyan tabloda, Fenerbahçe'nin yaptığı baskı sonucunda golün geleceği belliydi..
Beraberlik golü, dk. 86.'da Amrabat'ın müthiş şutuyla geldi, ancak sevinç kısa sürdü..
Son dakikada Hadji Moussa Osterwolde ve Brown'un arasından sıyrılıp, Feyenoord'u tekrar öne geçirince, 2-1'lik yenilginin telafisi İstanbul'daki rövanşa kaldı..
Ama Fenerbahçe'nin özellikle ilk 45 dakikadaki futboluna bakınca, kazanmak adına hiçbir şey yapamadığının da altını çizmek gerekir..
Şayet ikinci yarıda sergilenen oyununun üzerine ekleme yapılmazsa, bu performans ne Avrupa'ya, ne de Süper Lig'e yeter..
Fenerbahçe'nin geçen yıldan bu maça da taşıdığı önemli bir sıkıntı da, oyun planının bir türlü belli olmamasıydı..
Nitekim Mourinho'nun bu sezon takımını nasıl bir hücum planıyla oynatacağı, dün Feyenoord karşısında da anlaşılamadı..
İkinci yarıda rakibe baskı yaparak kazanılan toplar sonrası pozisyon bulmaya çalışan bir takım dışında hücumsal anlamda hiç bir şey göremedik..
Eş deyişle; tıpkı geçen sezondaki gibi, takımın sağdan soldan ortalarla pozisyon arayan görüntüsü aynen devam etti...
Bu tarz bir oyun anlayışına karşı savunma yapmak ise, rakip takımlar için zor olmuyor.
Nitekim Fenerbahçe'nin, maç boyunca yapılan 20 küsur orta dışında, hücumda başka bir opsiyonu yokmuş gibi göründü...
Bir diğer düzelmeyen sıkıntı da, Fenerbahçe'nin oyun akışkanlığını halen sağlayamamış olmasıydı..
Topu hızlı çeviremeyen ve oyunda tempoyu yükseltemeyen Fenerbahçe, özellikle iyi kapanan rakip savunmaları aşmakta sıkıntı çekmeye devam edecek gibi görünüyor..
Bitirmeden yazının kısa bir bölümünü, futbolcuların bireysel performansına ayıracak olursak...
Sağbekte sonradan oyuna giren Semedo'nun, hem ofansif hem defansif anlamda, takıma katkı sağlayacağı muhakkak..
Ancak solda oynayan Archie Brown için aynı şeyleri söylemek mümkün değil..
Solbek olarak transfer edildi ama defansif yönü oldukça zayıf, dahası da savunma yapmak istemeyen bir görüntüsü var..
Böyle devam ederse, yeni bir FİYASKO TRANSFER SINIFINA KAYIT YAPTIRIR..
JHON DURAN'I kısa süreli forma şansı bulsada, hazırlık maçlarında beğenmiştim. Ancak dün akşam korkak, etkisiz ve isteksiz gördüm..
Böyle devam ederse, Osimhen ile bırak rekabet etmeyi, sezon sonunu zor görür..
Son Söz:
1' Yardımcıları baştan aşağı değişen Jose'nin zihniyeti hiç değişmemiş..
2' Hoca yine üçlü savunmayla başlayıp, inadından vaz geçmeyeceğini gösterdi...
3' MERT MÜLDÜR ve sonradan oyuna giren BARTUĞ YILMAZ ise, bu takımda OYNAYAMAZ..
Bu ikili de ısrar takımı da, hocayı da zora sokar..
