‘Cemaaat mahkemesi’ne başkanlık eden isimlerin, Muhammed Saki Elhüseyni ile yaptığı görüşmenin ses kayıtları da ortaya çıkmış, kayıtlarda, Saki Elhüseyni’nin kardeşlerini kastederek “FETÖ ile patronları aynı. Biri himmet parası topladı biri teberru parası topladı. 15 aydır dükkanlardan bir hesap alamadım. Ben onlarla camide bile yan yan görünmek istemiyorum” sözleri dikkat çekmişti.
Milyarlarca liralık servetin bölünmesi kavgayı giderek daha da alevlendirmiş, çözüm için cemaat, 22 Ekim’de Adıyaman’ın Menzil köyündeki Menzil Camisi’nde bir “cemaat mahkemesi” kurmuş, ancak burada da bir anlaşma sağlanamamıştı.
Muhammed Mübarek Erol, kardeşler arasındaki kavgayla ilgili Menzil Yolu isimli X hesabından yazılı bir açıklama paylaşmıştı. Sonrasında da bir sohbette konuşan Muhammed Saki El Hüseyni, Muhammed Mubarek ve Muhammed Fettah Elhüseyni kardeşleri mirasın üzerine çökmekle suçladı. Kardeşlerinin etki altında kaldığını söyleyen Saki, 'Babamın mirasını bitirdiniz de Gavs'ın mirasına mı sıra geldi.' diyerek eleştirmişti.
Muhammed Saki Elhüseyni dışındaki 4 kardeş tarafından yapılan ortak açıklamada, Saki Elhüseyni’nin sözde cemaat mahkemesinin yetkilerini kısıtladığı ileri sürülmüştü. Saki Elhüseyni’nin cemaate ait tapuların devri konusunda sorun çıkardığı ve heyete “Bunlar yapılmadan devam etmem” dediği söylenmişti.
Saki Elhüseyni ise cemaate bağlı Semerkand Vakfı’nın yöneticilerinin 10 milyar lira vurgun yaptıklarını iddia etmişti. Vakıf Başkanı Yakup Yakupoğlu, Genel İstişare Kurulu Üyeleri Ahmet Türk, Hüseyin Kadıoğlu ve Abdurrahman Bayrakçı’nın “şebeke” oluşturarak bu vurgunu yaptığını ileri süren Saki Elhüseyni, “İngiltere’de iki tane dergâh var. Abdurrahman Bayrakçı’nın üzerine yapmışlar. Seyyid Mübarek’le 25 sene birlikte okudular. Almanya’da aynı villanın içinde altı üstlü kaldılar. Oranın tapusu da Abdurrahman’ın üzerinde.”
Daha enterasan, alan Seyyid Mübarek, satan muhasebeci. Bayrakçı’nın hesabına 40 milyon TL para yatırmışlar. Bütün Avrupa’da 4-5 tane şirket kurmuşlar. O iyi kalpli sofilerden alarak, şirketlere devretmişler. Hüseyin Kadıoğlu ve Ahmet Türk’ün üzerine şirket kurmuşlar. Oranın tapularını şirkete aktarmışlar. Şebeke bunlar. Böyle çok yer var” demişti.
‘Cemaaat mahkemesi’ne başkanlık eden isimlerin, Muhammed Saki Elhüseyni ile yaptığı görüşmenin ses kayıtları da ortaya çıkmış, kayıtlarda, Saki Elhüseyni’nin kardeşlerini kastederek “FETÖ ile patronları aynı. Biri himmet parası topladı biri teberru parası topladı. 15 aydır dükkanlardan bir hesap alamadım. Ben onlarla camide bile yan yan görünmek istemiyorum” sözleri dikkat çekmişti.
Değeri 17 milyar TL’yi aşan gayrimenkul ve şirketin olduğunu söyleyen Saki Elhüseyni, “Bunun 10’u onlarda 7’si bizde. Avrupa’nın yüzde 90’ı onlarda. Fransa’da ev var… Almanya’da bizim iki, üç tane evimiz var ve başka şeyler de var” ifadelerini kullanmış, ayrıca 1500’ün üzerinde dergâh ve 5 bin kiralık yerden bahsetmişti. Konunun Cumhurbaşkanı’na iletildiği ve Saki Elhüseyni’nin “İnşallah Cumhurbaşkanımız bu işi düzeltecek” dediği de ses kayıtlarına yansımıştı. Şikayeti değerlendiren Savcılık, 17 Aralık 2024 tarihli kararıyla “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi.
Veryansın TV takipsizlik kararına ulaştı. Kararda; “F.Y. ve Mehmet Şahin’in müşteki üzerine kayıtlı bulunan gayrimenkulün üzerinde vekalet ilişkisine istinaden tasarrufta bulunarak satışını yaptıkları, müşteki vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerden anılan gayrimenkullerin şüpheliler Mübarek ve Muhammed ile ilişkili şirkete (Erol Real Estate Limited) devrinin yapıldığı ve bedelin F.Y. tarafından müşteki adına açılan hesaba gönderildiği ve akabinde anılan hesaptan tekrar şüpheli Muhammed hesaplarına geri gönderildiğine dair şikayette bulunulduğu” belirtildiği görüldü.
Kararda, “Anılan işlemlerde mevcut olan ve işlemlere dayanak teşkil eden vekaletin müşteki tarafça rızaen verildiğine dair bir ihtilafın bulunmadığı, eylemlerin 2023 yılına ait işlemler olduğu, bu minvalde şikayete konu olayın vekalet sözleşmesinden kaynaklanan hukuki mahiyette ihtilaf niteliğinde olduğu, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” ifade edildi.
Öte yandan, cemaate yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Menzil’deki kavgaya konu servetin 50 milyar lira civarında olduğu, böylesi büyük bir servete sahip olan cemaatin devlet içinde örgütlenmesine ise kardeşlerden Muhammed Saki Elhüseyni’nin karşı çıktığı öne sürülüyor. Saki Elhüseyni’nin kardeşlerine ‘Siyasetle muhatap olmayın, devletin içinden çekilelim, bunun FETÖ’den bir farkı yok’ dediği, ancak kardeşlerinin hükümetin desteğini arkalarına almak istediği belirtiliyor.