ŞOK- 1962 yılında Adıyaman'da dünyaya gelen Sırrı Süreyya Önder'in ailesi Türkmen kökenli...
ODA TV'nin paylaştığı görsellerde; hem berber hem de arzuhalci olan babası Ziya Önder, Türkiye İşçi Partisi'nin Adıyaman kurucusu ve il başkanıydı.
Milliyetçi Cephe Hükümeti kurulunca ailesi ve kendisinin sol görüşü nedeniyle bu işini kaybeden Önder, bir lastik tamirci dükkânı açtı. (Fotoğraf:1946'da Adana'da kurulan Sıtma Savaş Teşkilatı)
Henüz 8 yaşındayken babasını sirozdan kaybeden Sırrı, annesi ve 4 kardeşi ile birlikte dedesinin evine yaşamaya başladı. (Fotoğraf: Kardeşi Ali Önder ve yeğeni)
Fotoğrafçı çırağı olarak çalışıyor, hem okuyup hem ailesini geçindirmeye destek oluyordu (elinde fotoğraf makinesi ile bir düğünde)
Notları iyiydi ama kazandığı para yetmeyince 16 yaşında Sıtma Savaş ve Eradikasyon Teşkilatına mevsimlik işçi olarak girdi.
Milliyetçi Cephe Hükümeti kurulunca ailesi ve kendisinin sol görüşü nedeniyle bu işini kaybeden Önder, bir lastik tamirci dükkânı açtı. (Fotoğraf:1946'da Adana'da kurulan Sıtma Savaş Teşkilatı)
İlk ve orta öğrenimini memleketi Adıyaman'da tamamladı: Sırasıyla Adıyaman Cumhuriyet İlkokulu, Adıyaman Ortaokulu ve Adıyaman Lisesi...
1978 yılında Adıyaman Lisesinde lise ikinci sınıf öğrencisi iken Maraş Katliamı'nı protesto ettiği için tutuklanarak cezaevine giren Önder, tahliye olduktan sonra üniversite sınavında ilk tercihini kazandı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanarak Ankara'ya gitti.
Ekim 2010'dan sonra Radikal gazetesinde, 2011 Mayıs - Haziran aylarında Özgür Gündem gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
12 Eylül Darbesi yapıldığında Ankara'daydı. İlk tutuklama dalgasında hapse girdi.
105 gün tutukluluğun ardından mahkûmiyeti sona erdi. Açlık grevi gibi protestolar ve eylemler nedeniyle infazlarının yakılması sonucu çeşitli cezaevlerinde yedi yıl hapis yattı.
Dedesinden el aldığı fotoğrafçılığa fırsat buldukça devam etti.
Yönetmenlik, senaristlik, oyunculuk, müzik yapımcılığı ve ulusal basında köşe yazarlığı yaptı.
1991 yılında Halide Tülay Özdemir ile evlendi ve ertesi yıl kızı Ceren'i kucağına aldı.
Ceren hayatının odak noktası oldu. Baba - kız kimsenin koparamadığı bir bağ ile birbirlerine hep destek oldu.
Sırrı Süreyya Önder geçimini sağlamak için çok sayıda iş yaptı, bunların arasında kamyon şoförlüğü de var...
O dönem yaşadıklarını her fırsatta buruk ama huzurlu bir gülümseme ile anmayı hiç bırakmadı.
Siyaset arenasında en büyük çıkışlarından biri 2013 yılı Gezi Olayları'nın başladığı günlerde iş makinalarını engellediği sırada oldu.
Her hafta Galatasaray'da buluşan Cumartesi Anneleri'ne müdahale için toplanan polisin önünde durduğu fotoğrafı da yıllardır unutulmayan anlardan biri olarak arşive geçti.
Gezi Olayları sırasında vücuduna isabet eden plastik merminin izini gösteren Sırrı Süreyya da bir diğer unutulmayan kare...
Sinemaya da gönül veren Önder 2005 - 2008 yılları arasında yayımlanan 'Emret Komutanım' dizisinde senarist, 2008 yılında yayımlanan 'Kalpsiz Adam' dizisinde senaryo danışmanlığı olarak görev aldı.
14. Altın Koza Film Festivali'nde Beynelmilel filmiyle 'En İyi Senaryo' ödülünü kazandı.
18. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde de aynı kategori ödülünü yine 'Beynelmilel' ile aldı.
Sadece kamera arkası değil, kamera önünde de bulundu. Rol aldığı fimler şöyle:
Beynelmilel (2006)
Sis ve Gece (2006)
Ada: Zombilerin Düğünü (2009)
Ejder Kapanı (2009)
Mar (2010)
Yeraltı (2012)
Feraahfeza (2012)
Düğün Dernek (2013)
İtirazım Var (2014)
İçimdeki Ses (2015)
14 Tirmeh (2017)
Manyak (2018)
2007 yılında 'Taş yok mu taş' adlı bir kısa metraj çalışması oldu: Yönetmen, yapımcı, senarist ve oyuncu kendisiydi.
Gazeteciliğe Ocak 2010 - Mart 2010 tarihleri arasında BirGün gazetesinde köşe yazıları yazarak başladı.
Ekim 2010'dan sonra Radikal gazetesinde, 2011 Mayıs - Haziran aylarında Özgür Gündem gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
Kızı Ceren ve torunu Can, hayatının merkezindeydi.
'Sırrı Abi' olarak anılan Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan 2025'te kalp krizi geçirdi ve hastanede tedaviye alındı.
18 gün hayat mücadelesi veren Önder, 3 Mayıs 2025 günü hayatını kaybetti. Cenazesi 4 Mayıs 2025 günü AKM'de düzenlenen törenin ardından Zincirlikuyu'da toprağa verildi.