Türkiye’de milyonlarca çocuk, oyun oynayıp eğitim alması gereken yaşlarda, sokaklarda, tarlalarda ya da iş yerlerinde düşük ücretlerle çalıştırılıyor. Çocuk işçiliği, yoksulluk ve toplumsal eşitsizliklerin en acı yüzünü gözler önüne sererken, son veriler bu sorunun boyutlarını bir kez daha ortaya koyuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaklaşık beş yıl önce yayımladığı verilere göre ülkede 720 bin çocuk işçi bulunuyordu. Ancak 2023 yılına gelindiğinde, TÜİK’in Hane Halkı İşgücü Araştırması verileri, çocuk işçiliğinin hala ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılım oranı yüzde 22,1. Erkek çocuklar arasında bu oran yüzde 32,2’ye yükselirken, kız çocuklarında ise yüzde 11,5 olarak kaydedildi. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 11 Eylül 2024 tarihinde yayımladığı rapor ise çocuk işçiliğinin can alıcı boyutlarını gözler önüne serdi. Rapora göre, Ağustos 2023 ile Eylül 2024 arasındaki bir yıllık dönemde en az 66 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 

Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de çocuklar, çeşitli hak ihlalleriyle karşı karşıya. İstismar, ihmal, şiddet ve çocuk işçiliği gibi sorunlar, özellikle dezavantajlı gruplarda daha derin yaralar açıyor. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ile Türkiye’nin çocuk hakları karnesini, yaşanan ihlalleri ve çözüm önerilerini konuştuk. Prof. Dr. Uyan Semerci, ŞOK Gazetesine çocukların haklarına erişimini sağlamak için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiğini belirterek önemli değerlendirmelerde bulundu.

“YASAL ÇERÇEVELER GÜÇLENDİRİLMELİ, ETKİLİ MEKANİZMALAR OLUŞTURULMALI”

Prof. Dr. Semerci, Türkiye’nin çocuk hakları konusundaki mevcut durumunu değerlendirir misiniz?
Türkiye, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylayan bir ülke olarak aslında çocuk haklarını koruyacak güçlü bir yasal çerçeveye sahip. Ancak uygulamada ciddi eksiklikler var. Çocukların yaşam hakkı gibi en temel haklar dahi ihlal ediliyor. Son yıllarda hepimizi derinden sarsan olaylar yaşandı; Sadece son günlerde haberlerde yer alan can kayıplarına bakalım. Narin cinayeti, İzmir’de 5 çocuğun yangında hayatını kaybetmesi ve yenidoğan vakasındaki bebek ölümleri.. En ağır şekilde cezalandırılmanın ve tüm sorumluların ve ihmallerin tespit edilmesi gerekiyor. Çocukların haklarını korumak için öncelikle yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi gerekiyor. Yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması, izlenmesi ve denetlenmesi şart. Çocuk hakları konusundaki ihlallerin ve ihmallerin önüne geçmek için hesap verebilirlik mekanizmalarının oluşturulması büyük önem taşıyor. Ayrıca, politika yapım süreçlerine çocukların sesini ve ihtiyaçlarını dahil etmek gerekiyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci 

DEZAVANTAJLI ÇOCUKLAR DAHA BÜYÜK RİSK ALTINDA

Çocuk hakları ihlalleri neden bu kadar yaygın? Özellikle hangi gruplar daha fazla etkileniyor?

Sosyo-ekonomik eşitsizlikler, çocukların haklara erişimini etkiliyor. Dezavantajlı ailelerden gelen çocuklar, nitelikli eğitim ve sağlıklı bir şekilde gelişmelerini sağlayacak temel hizmetlere erişimde büyük zorluklarla karşılaşıyor. Aileler temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıkça, bu durum çocukların bodurluk gibi fiziksel gelişimden, öğrenciliğe tüm yaşamlarını doğrudan etkiliyor. Ekonomik zorlukların yol açtığı çocuk işçiliği ciddi bir sorun olarak devam ediyor. Türkiye’de tarım alanlarında, atölyelerde ve sokaklarda ağır koşullarda çalışan çocuklar var. Bu durum çocukların hem bugünkü iyi olma hallerini hem de aynı zamanda eğitimlerini ve gelecek yaşamlarını olumsuz etkiliyor. Pandemi, ekonomik kriz ve depremler gibi krizler bu eşitsizlikleri daha da derinleştirdi. Afetler ve krizler, çocukların yaşamında en önemli role sahip ebeveynler ve öğretmenler gibi yetişkinleri de olumsuz etkileyerek çocukların hayatına farklı şekillerde zarar veriyor.

ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ ÖNLEMEK İÇİN SOMUT ADIMLAR ATILMALI

Çocuk işçiliği sorununun çözümü için neler yapılabilir?

Çok boyutlu bir sorun olan çocuk işçiliğini önlemek için öncelikle yoksullukla, yoksunlukla mücadele etmek gerekiyor. Ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak, çocuklar eğitimden kopmalarını engelleyecek müdahaleler geliştirilmeli. Bu yönde kapsayıcı sosyal politikalar, çocukların eğitimine devam edebilmesi için destek mekanizmaları oluşturacak şekilde kurgulanmalı. Ayrıca, çocuk işçiliğini önlemek için sıkı denetimlerin yapılması gerekiyor. Tarım alanları ve atölyeler gibi çocukların çalıştırıldığı yerlerde daha etkili kontrol mekanizmaları oluşturulmalı.Bu konuda kamuoyunda farkındalığın çok daha artması gerekiyor, toplumda çocuk işçiliğine son vermek için ortak bir çabanın, anlayışın yerleşmesi çok hayati. Ayrıca eğitim sistemimizde sadece akademik başarı odaklı bir anlayışın sorgulanması, kapsayıcı bir anlayışla nitelikli eğitimin her bir çocuğun hakkı olarak görülmesi gerek. Böylece en dezavantajlı koşullarda yaşayan çocukların okuldan kopmalarının önüne geçebilecek müdahaleler tüm paydaşlarca  öncelenebilir.    

ŞİDDET KONUSUNDA FARKINDALIK ARTIRILMALI

Çocuklara yönelik şiddet nasıl engellenebilir?

Şiddet, toplumda yaygın bir biçimde var olan şiddet çocuklar için çok büyük risk. Çocukları da bilgilendirerek, güçlendirerek onların güvenliğini sağlayacak yapıları kurmak gerek. Ayrıca akran zorbalığı, hem okullarda hem de dijital dünyada çocukların hayatını olumsuz etkiliyor. Şiddeti önlemek için toplum genelinde farkındalık artırıcı kampanyalar düzenlenmeli. Aileler, öğretmenler ve çocuklarla çalışan diğer yetişkinler şiddetin etkileri ve nasıl önlenebileceği konusunda eğitilmeli. Okullarda şiddeti önelemeye yönelik atılan adımlar, kapsamlı bir biçimde yaygınlaşmalı. Ayrıca, sosyal medya kullanımında çocukların güvenliğini sağlayacak tedbirler alınmalı.

EĞİTİMDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ SAĞLANMALI

Kız çocukları özellikle hangi zorluklarla karşılaşıyor?

Kız çocukları, toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle farklı zorluklarla karşılaşabiliyor. Dezavantajlı ailelerde, kız çocukları erken yaşta ev işleri ve bakım sorumluluklarını üstlenmek zorunda kalıyor. Aslında hane içinde bu yükün ağırlığı, sorumluluğu kız çocuklarının iyi olma halini oldukça derinden etkiliyor. Bu durum, onların çoğu zaman eğitime devamını zolaştırıyor. Kız çocukları, çok erken bir yaşta “genç kız” olarak toplumsal roller, kalıp yargılarla da mücadele etmek zorunda kalabiliyorlar. Erken yaşta evlilikler de kız çocuklarının hayatını olumsuz etkileyen bir diğer önemli sorun. Bu durumun önüne geçmek için de izleme, takip gerekli ve farkındalık artırıcı kampanyalar düzenlenmeli.

Suriyelilerin geri dönmesi ekonomiyi etkiler mi? Suriyelilerin geri dönmesi ekonomiyi etkiler mi?

ÇOCUKLARIN GELECEĞİ İÇİN TOPYEKÛN BİR MÜCADELE ŞART

Dünya Çocuk Hakları Günüyle ilgili hangi mesajı vermek istersiniz?

Çocuk hakları, sadece belirli günlerde değil, her zaman gündemimizde olmalı. Çocukların yaşam hakkı, eğitime erişim ve şiddetten korunma gibi temel haklarını güvence altına almak için hepimizin sorumluluk alması gerekiyor. Çocukların ihtiyaçlarını gözeten, onları karar alma süreçlerine dahil eden politikalar geliştirmeliyiz. Çocukların güvenli bir geleceği, toplumun tüm kesimlerinin birlikte çalışmasıyla mümkün. Aileler, öğretmenler, sivil toplum kuruluşları ve devlet, bu mücadelede birlikte hareket etmeli. Tüm çocuklara hak ettikleri güvenli, eşit yapabilirlikleri olan bir yaşamı sunmak hepimizin sorumluluğu, yükümlülüğü.

Hangi Dünya Çocuk Hakları Günü’nü Kutluyoruz?

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 20 Kasım 1959’da Çocuk Hakları Bildirgesi’ni kabul etmiş, 1989’da ise Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi onaylayarak 20 Kasım’ı Dünya Çocuk Hakları Günü olarak ilan etmiştir. Bu özel gün, dünya çapında çocuk haklarına yönelik farkındalık yaratmak ve bu hakların korunmasına dikkat çekmek amacıyla her yıl kutlanmaktadır. Ancak Dünya Çocuk Hakları Günü, çocukların karşılaştığı pek çok ciddi sorunla birlikte daha da acı bir anlam kazanıyor. Eğitim, sağlık, barınma, istismar ve şiddet gibi temel hakları ihlal edilen çocuklar, adil bir yaşam için hâlâ mücadele etmeye devam ediyor. Öyleyse hangi dünya çocuk hakları gününü kutluyoruz…

Kaynak: SENAY GÜNCAVAR