ŞOK - İktidarın rant arayışları ve bütçeye kaynak oluşturma girişimlerinin yüzlerce yıllık tarihi yapılara kadar uzandığı eleştirileri gündemdeyken, Mimar Sinan’ın mirası olan su kemerlerinin çevresinin imara açılması tartışma yarattı. Karara karşı çıkan isimlerden biri de Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Ortaylı, kültürel mirasın zarar görmemesi gerektiğini belirterek sert tepki gösterdi.
Mimar Sinan eseri olan İstanbul Göktürk’teki 461 yıllık tarihi kemerin ve çevresindeki su havzasının yapılaşmaya açılmasına ilişkin çalışmaları SÖZCÜ gündeme getirmişti. Kemerburgaz ve Göktürk sakinlerinin eylem yaptığı ve imar planının iptali için dava açılan çalışmaya sert tepki gösteren İlber Ortaylı, “Bir memlekette yeni zengin sınıf doymaz. Şimdi tarihi su kemerinin etrafındaki sit alanına da göz dikmişler, orayı da dolduracaklarmış. Eğer utanmıyorsanız Süleymaniye’nin yanına da bir gökdelen dikin. Ayasofya Camii ile Sultanahmet Camii arasında biraz boşluk var, oraya da güzel bir otel olmaz mı(!) Birileri ipin ucunu kaçırdı, gelecekte çok geçmez 30 sene sonra genç Türkler utanır ve tarihi eserlere zarar verecek bu yapıları yıkarlar” ifadelerini kullandı.
MİMAR SİNAN’IN EMANETİ
Sözcünün haberine göre, Köşe yazısında tarihi su kemerinin bir emanet olduğunu kaydeden Ortaylı eserin tarihi önemini ise “Göktürk’te, Roma’nın meşhur su kemerlerinin tarihteki en büyük rakibi Mimar Sinan’dan kalan bir emanet görülüyor. Hepinizin bildiği gibi Eyüp Sultan mıntıkasına giren Kemerburgaz’da bu su kemerleri (aquaductus) bütün haşmetiyle yükselir. Türkiye’nin günümüzde ayakta kalan en uzun kemeridir” ifadeleri ile aktardı.
SÖYLENECEK SÖZ KALMADI
Zeytin yasasına da tepki gösteren Prof. Dr. İlber Ortaylı, zeytinin kutsal bir meyve olduğuna dikkat çekerek, ”Beşeriyetin en besleyici, en uzun ömürlü yaratığıdır. Onun tahribi kimseyi mutlu etmez. Söylenecek sözümüz artık kalmadı. Gelecek nesiller ne bu şirketleri ne de burada çalışan mühendisleri hayır ve saygıyla anarlar” dedi.
YENİ ZENGİNLER TARAFINDAN YAĞMALANMAMALI
Eğer 50 yıl sonra da hayatta kalmak istiyorsa Türklerin ‘akıllanması’ gerektiğini kaydeden Ortaylı, şöyle devam etti: “Yeni zenginler tarafından yağmalanmak durumunda değil. 1554–1564 arasında tamamlanan bu kemerin korunması, İstanbul’un gözünün bebeği mesabesinde olması gerekirken hiç kimse dinlemiyor. Roma’nın büyük mimarı Vitruvius’u kıskandıracak eseri gölgeleyecek görgüsüz yapılara bir de AVM ilave edilecekmiş. Yok ya... Mahmut Paşa Çarşısı neyinize yetmiyor!”