ŞOK - İngiltere'de çok okunan The Guardian'a bir makale yazan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, iktidarın partisini rakip olarak gördüğü için hedeflediğini söyledi.

'ALTI AYDIR GİZLİ TANIK İFADELERİYLE CEZAEVİNDEYİM'

Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, "İstanbul Belediye Başkanı seçildim ama bunu cezaevinden yazıyorum: Türk demokrasisi ciddi tehdit altında" başlıklı yazısında geçen yıl İstanbul’da ikinci kez seçim kazandığını anımsatırken muhalefetin üzerindeki baskının ağırlaştığını belirtti. Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra diplomasının iptal edildiğini ve çeşitli suçlamalarla dava edildiğini kaydeden İmamoğlu, "Altı aydır, kimliği açıklanmayan tanıkların ifadelerine dayalı siyasi davalarla cezaevindeyim" diye yazdı.

'GAZETECİLER İŞ İNSANLARI ÖĞRENCİLER HAPİSTE'

İmamoğlu makalesinde şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’nin dört bir yanında muhalefet belediye başkanları hapse atılıyor. İstanbul’da ilçelerin dörtte birinde seçilmiş başkanlar görevden alınarak susturuldu. Adana’dan Antalya’ya, İstanbul’daki belediye personeline kadar baskı her kademeye uzanıyor. Gazeteciler, akademisyenler, iş insanları, öğrenciler hapiste. Avrupa Konseyi gençlik delegesi Enes Hocaoğulları, sadece konuştuğu için tutuklandı. Onun serbest bırakılması, içerideki binlerce kişi için küçük ama anlamlı bir zafer."

'OTORİTERLEŞME MISIR VE SURİYE'YE BENZEDİ'

"CHP’yi kapatamayan hükümet, bu kez parti kongresini hedef aldı. İstanbul il kongresi iptal edildi, il başkanı görevden alınarak yerine kayyum atandı. Bu, siyasi çoğulculuğun fiilen sona erdirilmesi demektir." "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’yi silikleştirmek için muhalefeti yeniden dizayn etmeye çalıştığını" şeklinde ifadeler kullanan İmamoğlu, Türkiye’nin otoriterleşme yolunda Mısır ve Suriye örneklerini andırdığını iddia etti.

'SADECE TÜRKİYE'NİN DEĞİL DÜNYANIN MÜCADELESİ'

"Halk artık aldanmıyor. Sokaklar protestolarla dolu. Benim tutuklandığım 19 Mart’tan bu yana, Erdoğan’ın kaleleri sayılan şehirlerde bile milyonlarca insan barışçıl gösteriler düzenliyor. Bu, Türkiye’nin 150 yıllık demokrasi geleneğinin yansımasıdır." diyen İmamoğlu yazısını şöyle bitirdi: "Türkiye’nin demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesi sadece Türkiye’nin değil, dünyanın mücadelesidir. Halkın iradesi galip gelecek. Öfkemizi stratejiye dönüştürmek zorundayız. Bunu başarabilirsek, sadece kendi demokrasimizi değil, dünyadaki demokratik değerleri de yeniden ayağa kaldıracağız."

Muhabir: Elif Aksu