Nisan ayının gelmesiyle birlikte şehrin dört bir yanında lalelerde açılmak üzere. Eğer siz de bu doğal güzelliği yakından görmek ve ölümsüzleştirmek istiyorsanız, işte İstanbul'da kaçırmamanız gereken lale festivalleri için gezebileceğiniz en güzel noktalar. 

GEZEBİLECEĞİNİZ LALE BAHÇELERİ

Emirgan Korusu
Yıldız Korusu
Gülhane Parkı
Gözdağı Korusu
Soğanlı Bitkiler Parkı
Florya Sosyal Tesisleri
Beykoz Korusu
Göztepe 60.Yıl Parkı
Büyük Çamlıca Korusu
Küçük Çamlıca Korusu
Fethipaşa Korusu
Hidiv Çubuklu Korusu

SARAYLARIN ÇİÇEĞİ

1520'de Osmanlı İmparatorluğu, lale çiçeğini melezleme yöntemleriyle geliştirerek çeşitlendirmiş ve bu çiçek 16. yüzyılda Osmanlı kültürünün vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir. Osmanlı padişahları, saraylarını lale çiçekleriyle süsleyerek bu güzel çiçeğe olan hayranlıklarını ifade etmişlerdir. Lale motifli çiniler, günümüzde bile Topkapı Sarayı'nın en değerli eserleri arasında yer almaktadır. Osmanlı sultanlarının lale tutkusu, Lale Devri olarak bilinen bir dönemde doruk noktasına ulaşmıştır. 1718-1730 yılları arasında hüküm süren III. Ahmed dönemi, zevk ve sefa dönemi olarak anılmaktadır. Her ilkbaharda dolunayla birlikte sarayda düzenlenen lale şenlikleri, bu dönemin en gözde etkinliklerinden biri olmuştur. Ancak Sultan III. Ahmed'in zevk ve sefaya kaptırması, Arnavut asıllı Patrona Halil'in liderliğindeki yeniçeri isyanıyla tahttan indirilmesiyle son bulmuş ve dolayısıyla Lale Devri de sona ermiştir.

FERHAT İLE ŞİRİN’E KONU OLAN LALENİN HİKAYESİ

Aşkı, zarifliği ve asilliği simgeleyen lale çiçeği rivayete göre, Şirin’in aşkından kendini çöllere vuran Ferhat, aşkı uğruna göz yaşları içinde yol almaktadır. Her döktüğü gözyaşı damlası, çöle düştüğünde kırmızı laleye dönüşürmüş. Yüzyıllar önce Anadolu’nun lalesi, saray bahçelerini süslemiştir. Görsel renk şöleniyle gözleri doldurmuştur.

Kaynak: YEŞİM MÜNEVVEROĞLU