ŞOK - Nihal Candan’ın 21 Haziran’daki trajik ölümü, Türkiye’yi derinden sarsmıştı. Cezaevi süreci, sosyal medya baskısı ve aile içi çalkantıların ardından gelen ölüm haberi sonrası, ilk kez konuşan anne Umut Candan, yaşadığı acıyı şu sözlerle dile getirdi:
“Cehennemin nasıl bir yer olduğunu merak eden varsa işte bu. Ben yaşayan ölüyüm. Mezara gidip yedi yirmi dört orada oturmak istiyorum.”
Posta’ya verdiği röportaj boyunca gözyaşlarını tutamayan acılı anne, kızının hastalığının son aylarda iyice derinleştiğini, psikolojik olarak da direncini kaybettiğini söyledi.
“NİHAL KENDİSİNİ BIRAKTI, İYİLEŞMEK İSTEMEDİ”
Anne Candan’a göre Nihal, sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da yaşamdan kopmuştu. Cezaevi sürecinin ve ailesinden gördüğü ilgisizliğin onu yıktığını söyleyen Umut Candan, “Hiçbir hastane çare olamadı. Nihal kendi iyileşmek istemedi. İntihar etti resmen yavrum” diyerek yaşadığı çaresizliği anlattı.
“BAHAR GÖRÜCÜ USULÜYLE EVLENSİN, NİHAL YENİDEN DOĞSUN”
Röportajın en dikkat çeken bölümü ise Umut Candan’ın, hayata dair tuttuğu tek umudu dile getirdiği an oldu. Anne Candan, diğer kızı Bahar’ın evlenip çocuk sahibi olmasıyla Nihal’in yeniden doğacağına inandığını söyledi:
“Bahar’ın merhametli, vicdanlı, karakterli biriyle evlenip çocuk doğurması gerekiyor. En az dört tane doğurmasını istiyorum. Nihal mutlaka dönüş yapacak bize o şekilde. Bahar da kabul etti. Bir an önce güzel bir yuva kursun ve Nihal’i doğursun.” şeklinde konuştu.
Zeynep Su’nun yaşının küçük olduğunu belirten anne, böyle bir beklentisinin yalnızca Bahar’dan olduğunu belirtti.
“SOSYAL MEDYA ONLARI YUTTU”
Candan kardeşler, sosyal medyadaki iddialı paylaşımları ve ekran görüntüleriyle yıllarca tartışma yarattı. Anne Umut Candan, bu konuda da özeleştiride bulundu.
Şunları dedi: “Kızlarım sosyal medyayı iyi kullanamadı. Kendilerini olmadıkları gibi gösterdiler. Bahar zengin değildi ama öyleymiş gibi gösterdi. Nihal için kredi çektim, tarla sattım. İyi ki de yaptım. Keşke manevi olarak da yeterli olabilseydik.”