ŞOK- Diyarbakır'da dere kenarında ölü bulunan 8 yaşındaki Narin Güran olayının yankıları devam ediyor. Ailesinin 21 Ağustos 2024'te kayıp ihbarında bulunduğu Narin'in cesedi, 8 Eylül 2024 tarihinde köyün yakınındaki Eğertutmaz Deresi'nde bir çuval içinde bulunmuştu. Kamuoyunda infial yaratan olay sonrası yargılanan Anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Olayın yankıları devam ederken DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Rojda Altıntaş'ın You Tube kanalında Narin Güran cinayetinin öteki yüzünü anlattı. "Güran ailesinin önemli bir haksızlığa uğradığını gördüm" diyen Gergerlioğlu'nun açıklamalarından önemli başlıklar şöyle;
'AŞK HİKAYELERİNE BÜRÜNDÜRÜLMEYE ÇALIŞILDI'
"Ben hayatım boyunca hep vicdanımın sesini dinledim. Linç edilmiş kesimleri de dinlemek gerektiğini hissettim. 8 yaşında hem de bir kız çocuğu acımasızca katledildi. Bir sansasyona boğuldu olay. Aşk hikayelerine büründürülmeye çalışıldı. Buradan rant elde edilmeye çalışıldı. Masum bir çocuk ölmüştü. Katili bulmak, adaletin sağlanması çok önemliydi.
Aile işkenceye uğradığını söylüyordu ve konunun araştırılmasını istedi benden. Köye gittim. Ayrıntılı bir araştırma yaptım. Yüzlerce sayfa okudum. Aylardır gündemimde bu konu. Meselenin bize yansıtılan medyatik tarafı dışında da bir konu olduğunu gördüm.
'ANNE VE AĞABEYİ ZİYARET ETTİM'
Anne Yüksek ve Ağabey Enes Güran'ı ziyaret ettim. Bir kanaat oluştu bende ve cezaevi çıkışı açıklamamı yaptım. Bir insan hakları savunucusu olarak ben taraf tutan biri değilim. Kişilerin kimliklerine bakmam. Takiplerimi de sürdürüyorum. Bana ne denirse densin. Vicdanımın sesini dinliyorum.
'GÜRAN AİLESİNİN ÖNEMLİ BİR HAKSIZLIĞA UĞRADIĞINI GÖRDÜM'
Güran ailesinin önemli bir haksızlığa uğradığını gördüm. Anne Yüksel Güran ağlayarak yanıma geldi. 2,5 saate yakın kendisiyle konuştum. Bir kadın olarak anlattıklarını dikkatle dinledim. Olumlu olumsuz köyde anlatılanları bilen biri olarak çok önemli sorular sordum ona. 2,5 saat boyunca gözyaşları dinmedi. Bence haksız bir biçimde çok ağır bir cezaya çarptırılmış durumdaydı. Ağır bir tecrit altında, televizyonu yok, tek başına. Enes Güran da aynı durumda.
'UĞRADIĞI İŞKENCELERİ ANLATTI'
Olay gününü anlattırdım. Enes Güran'ın anlattıklarıyla tek bir fark görmedim. İnanlar yalan söylediğinde tekleme yaşar. Çelişki görmedim. Gözaltında uğradığı kötü muamele ve işkenceyi anlattı.
'ARAŞTIRMANIN DEVAM ETMESİ GEREKİYOR'
Bu konuda daha detaylı teknik araştırmanın devam etmesi gerekiyor. Yanlış neticeler de olabiliyor. Başka bir yerden bulaş da olabilir. Yeterince üzerinde durulmadığını düşünüyorum..."