Porselen, bir zamanlar saygınlığı olan bir el sanatıydı. Çin'de 7-8. yüzyıl sıralarında Tang Hanedanlığı tarafından bulunan porselen sanatı, 13. yüzyıl sonlarında Avrupa'ya da gitmesine karşın buradaki üretimi 1700'lü yılları bulmuştur. Zarafet, estetik ve emeğin buluşması olan porselenlerin Osmanlı İmparatorluğu'na girişi ise diplomatik hediyeler ve satın alınmasıyla gerçekleşmiştir. Sultan III. Ahmed döneminde (1703-1730) Avrupa ile yoğunlaşan ilişkiler sonucu Avrupa porseleninin Osmanlı sarayına girmesi de hızlandı. Özellikle Fransa, Polonya, Hollanda gibi birçok ülkeden porselenler Osmanlı sarayına girmiş olan kıymetli hediyelerdi. Bu hediyeler, sarayda ve mutfakta çokça kullanılırdı. Hatta Osmanlı'da porselen statü göstergesiydi. Kahve fincanlarından servis takımlarına, vazolardan yemek takımlarına çok çeşitli Avrupa porselenleri, günümüzde Topkapı Sarayı'nda sergilenir.

OSMANLI'DA PORSELEN ÜRETİMİ

Osmanlı'da porselen üretimi için ilk adımı atan II. Abdülhamid oldu. II. Abdülhamid, Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyûnu kurarak Fransa'dan gerekli ekipmanları getirtti. Fabrikanın ilk müdürü bir Fransız olan Mösyö Louis Date idi. Dolayıısyla porselenlerde Fransa desenleri oluyordu. 1862 yılında ise Fethi Paşa, Beykoz'da kurduğu fabrikayla porselen alanında asıl atılımı sağladı. Yıldız Porselen Fabrikası'nın kurulmasıyla ise Türk porselenciliği özünü bulmuştur.

ELİF KIZILÇAY

Editör: Seyfettin Gökçe