Terör örgütü 'PKK', dün yaptığı açıklamada Türkiye sınırları içindeki unsurlarının Irak’ın kuzeyine çekileceğini duyurdu. Bu gelişmenin ardından gözler DEM Parti’ye çevrildi. Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” kapsamında yaşanan son gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.

"DÜN TARİHİ BİR GELİŞME YAŞANDI"

Bakırhan'ın açıklamaları şöyle:

"Bugün Türkiye tarihinin akışını değiştirebilecek bir andayız. Demokrasiden ve yaşamdan yana olan herkesin emeği ile bu an oldu. Uzun bir yürüyüşün kritik dönemecine büyük umutlarla gelmiş bulunuyoruz. Türkiye'nin her karış bir toprağı büyük bedeller ödedi. Yakın dönemde yitirdiğimiz Sırrı Süreyya Önder şahsında barış yolunda yitirdiğimiz bütün yol arkadaşlarımızı yad ediyorum. Cezaevindeki tüm arkadaşlarımızı saygı ile selamlıyorum."

"Dün tarihi bir gelişme yaşandı. Elbette bu eşiğe bir anda gelmedik. Geride bıraktığımız aylara bir dönüp bakalım. 1 Ekim 2024'te Sayın Bahçeli, ezber bozan bir el uzattı ardından 27 Şubat geldi. İmralı'dan gelen ses, çatışmanın seyrini değiştirdi. Sayın Öcalan'ın çağrısı, sadece bir çağrı değildi, bir dönüm noktasıydı. 'PKK'nin kongresini toplayarak fesih kararı alması, silahlar yakıldı; ateş ve demirin ruhu toprağa karıştı. Artık siyaset konuşsun denildi."

"1 Ekim 2025'de Sayın Erdoğan'ın bizimle el sıkışması, barış iradesine olan güveni tazeledi. Son olarak, çok kritik ve anlamlı adımlardan birine dün tanıklık ettik. Fesih kararı alan PKK, silahlı unsurlarını çektiğini açıklayarak barıştan yana olduğunu deklare etti. Bu adım çözüme imkan sunan bir adımdır. Bu geri çekilme kararı, barış yolundaki adımın en kararlı iradesidir. Yeni bir döneme en güçlü çağrıdır."

"Dünkü karar bu iradenin en güçlü kanıtıdır. Bu sadece geri çekilme değil, geleceğe doğru atılan bir adımdır. Geleceği kazanma adımıdır. Gelinen noktada, sürecin birinci aşaması kapanmıştır. Çekilmenin tamamlanmasıyla yeni bir sayfa açılmıştır. Şimdi çözümü başka bir yerden beklemeden kendi hikayemizi yazma zamanıdır. Çok daha kritik ve hayati bir aşama olan ikinci aşamaya geçiş zamanıdır. Yani hukuki ve siyasal adımlarla toplumsal barışa geçiş zamanıdır. Bu aşama zorlu olduğu kadar anlamlıdır da, bu tüm Türkiye'nin barışıdır."

Kaynak: HABER MERKEZİ