ŞOK - Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, yeni nesil silah sistemlerinin tanıtımıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Türk mühendisliğinin ulaştığı seviyeyi vurgulayarak, “Milli kabiliyetlerimizle geliştirilen bu sistemler, savunmada tam bağımsız Türkiye yolunda önemli bir adım” dedi.
IDEF 2025’te ilk kez tanıtılan Roketsan imzalı ürünlerin teknik özellikleri ve öne çıkan yönleri şöyle:
1. AKATA
Türk donanmasının gözde füzesi ATMACA’nın denizaltı versiyonu olan AKATA, 250 kilometreyi aşan menzili ve yüksek patlayıcılı harp başlığı ile Mavi Vatan’ın derinliklerinden hedefe kilitlenebilecek. Türkiye, bu sistemle su altından güdümlü füze ateşleyebilen sınırlı sayıdaki ülke arasına adını yazdırıyor.
2. GÖKBORA
İnsanlı ve insansız hava araçlarına entegre edilebilen GÖKBORA, 100 deniz milini aşan menziliyle görüş hattı dışındaki tehditlere karşı üstün hava hâkimiyeti sağlayacak. Yüksek hassasiyetli güdüm kabiliyetiyle GÖKBORA, Türk Hava Kuvvetleri’nin en güçlü silahlarından biri olmaya aday.
3. TAYFUN BLOK-4
Türkiye’nin ilk yerli uzun menzilli balistik füzesi olan TAYFUN’un BLOK-4 versiyonu, hipersonik sürate ulaşarak stratejik hedefleri kilometrelerce öteden etkisiz hale getirebilecek. 7 tonun üzerindeki ağırlığı ve çok maksatlı harp başlığı ile bu füze, düşman savunma hatlarını aşmakta önemli rol oynayacak.
4. EREN
SİHA’lardan kara araçlarına kadar farklı platformlardan ateşlenebilen EREN mühimmatı, 100 kilometrenin üzerindeki menzili, uzun havada kalış süresi ve geniş hedef seti ile savaş alanlarında çok yönlü görevler üstlenecek.
5. 300 ER
Jet ve SİHA’lara entegre edilebilen 300 ER, 500 kilometrenin üzerindeki menzili ile düşman hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirme kapasitesine sahip. Katı yakıtlı motoru ve yüksek isabet oranı ile hedefe kilitlenen 300 ER, görev başarısını maksimuma çıkarıyor.
6. ŞİMŞEK-2
Roketsan’ın uzaya yönelik hamlelerinin bir parçası olan ŞİMŞEK-2, 1.500 kilogramlık uyduları 700+ kilometre irtifadaki güneş senkron yörüngeye taşımak üzere geliştirildi. 2027’de ilk fırlatma testini gerçekleştirmesi planlanan bu sistem, Türkiye’nin uzaydaki varlığını daha ileriye taşıma potansiyeline sahip.
