ŞOK- HSK’nın yeni kararnamesi ile adliyelerde yeni görev dağılımları belli oldu. Bazı savcıların görev yerleri değişti. T24'ten Tolga Şardan'ın yazısına göre; Ankara Adliyesi’nde FETÖ’nün TSK yapılanmasına ilişkin soruşturmaları yürüten iki savcı, yeni kararla Terör Suçları Bürosu’ndan alınıp duruşma savcılığına verildi.
Savcılardan biri, Kara Kuvvetleri içindeki FETÖ yapılanmasını deşifre etmiş, üst düzey komutanlar ve siyasi bağlantıları anlatmıştı. Diğer savcı ise FETÖ’nün sivil yapılanmasına yönelik iddianameler düzenlemişti.
Gazeteci Tolga Şardan'ın, Kara Kuvvetleri'ndeki yapılanmaları ifşa eden savcıyla ilgili anlattıkları dikkat çekti.
Şardan "Savcının hazırladığı binlerce dosya içinde, başka bir savcıyla ortak biçimde KKK İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Serdar Atasoy’un kritik göreve atanmasının ardındaki FETÖ bağını ortaya çıkarması dikkat çekti. Yeri gelmişken bu dosyaya bakan ikinci savcının Ankara Adliyesi’nde uzunca süredir pasifize konumda bulunduğunun altını çizeyim.
Ayrıca, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’ın doktoru olan bir tabip subayın FETÖ’yle bağlantılarını ortaya çıkardı.
Yetmedi, Cumhur İttifakı ortağı MHP’de siyaset yapan emekli TSK mensubunun yine FETÖ’yle bağını tespit edip tutuklanmasını sağlayan adli soruşturmayı yürüttü.
Yine MHP’de, Ankara’da ilçe başkanlığı çatısı altında siyaset yapan ve FETÖ’yle bağlantısı olduğu anlaşılan emekli TSK mensubuyla ilgili dosya hazırladı.
Yanı sıra mevcut Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde çok üst düzey bir komutanın emir astsubayının FETÖ’yle bağı olduğu iddiasını araştırdı." dedi.
Şardan'ın iddiasına göre, Adli tatil döneminde, Kara Kuvvetleri'ne bağlı bir emir astsubayıyla ilgili dosya, görevli savcı izindeyken başka bir savcıya verildi. Bu savcı, ifade almadan takipsizlik kararı verdi.
'CISLI' FETÖ DOSYASI
Şardan, işlem yapılmayan “FETÖ Adalet Bakanlığı Mahrem İmamlar” soruşturmasında, Adalet Bakanlığı’nda görev yapan bazı hakim ve savcılarla ilgili FETÖ bağlantısı iddia edildiğini de yazdı. Şardan, söz konusu dosyanın HSK'ye gönderildiğini 'kapağının' bile açılmadığını öne sürerek
"Madem ki Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ’yle mücadeleye devam mesajlarını veriyor, o zaman HSK’nın yeni yönetimi elini taşın altına koysun. Böylece HSK, var oluşunun ana gerekçelerinden birisi olan adil ve temiz yargı sistemini oluşturmak için harekete geçsin.
Bakalım, “cıslı” dosyadan kimler çıkacak, hep beraber görelim!
Yine yeri gelmişken, bir dönem HSK’nın en tepedeki isimlerinden birisinin ekibinde yer alan ve FETÖ’den soruşturulan idari personel M.R.A.’nın hakkındaki takipsizlik kararını nasıl aldığı da gün yüzüne çıkar böylelikle." ifadelerini kullandı.
"GÜLEN'İN RESMİNİ ASAN BÜROKRAT VALİ OLDU"
Şardan, emniyette FETÖ'ye karşı yürütülen soruşturmalarda kullanılan tanımları yazıp bahsettiği kişilerin de görevde olduğunu öne sürerek "Evvelce de yazdım. Emniyet teşkilatında “daha önce FETÖ sohbetlerine katılmış ancak daha sonra ilişkisini kesmiş olanları” tanımlayan (C) kodu ile “daha önce örgüt derslerine gelip gitmiş alan içi öğrencilerden olan, küsüp gelmeyenlerden örgüt aleyhine çalışan, örgüte ters bakan ancak örgüte karşı eylemsiz kalan kişiler” olarak tanımlanan (DA) kodlu polis müdürleri halen iş başında. Hem de kritik görevlerde." ifadelerini kullandı.
Şardan'ın iddiasına göre FETÖ elebaşı Gülen'in resmini duvarına asan bir bürokrat da vali olarak görev yapıyor. Şardan konuyla ilgili "Daha önce bürokratik görevi sırasında makam odasında Atatürk ve Erdoğan’ın resminin yanında FETÖ lideri Fetullah Gülen’in de resmi bulunan bürokratın, şimdilerde vali koltuğunda oturmasının sanırım bir açıklaması olmalı." dedi.