ŞOK - Fenerbahçe Spor Kulübü'nün İçişleri Bakanlığı'na açtığı tazminat davasının 3. duruşması bugün İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’nda görüldü. Kulübün Hukuk İşlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyeleri Fethi Pekin ve Alper Alpoğlu, davayla ilgili açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe Televizyonu’na telefonla bağlanan ikili, "Fenerbahçe'nin davası reddedildi" haberlerini yalanlayarak dava sürecini anlattı. Fenerbahçe'nin 3 Temmuz sürecinde uğradığı maddi zararların temini için açtığı davanın 2021'de başladığını belirten Fethi Pekin, hala hangi mahkemenin yetkili olduğuna karar verilemediğini ve birkaç yıl daha böyle devam edeceğini ifade etti.
Bugün ağır ceza mahkemesinden çıkan 'görevsizlik' kararıyla dosyanın uyuşmazlık mahkemesine gönderildiğini aktaran Pekin, "2021’de açtığımız davada hangi mahkemenin yetkili olduğunu anlamamız için tahminimce 10 seneden fazla geçmiş olacak. Yazıklar olsun. Bu bir hukuk garabetidir" diye konuştu.
'DAVA REDDEDİLMEDİ'
Pekin'in konuşması şöyle:
DANIŞTAY'IN KARARI EMSAL: Dava süreci ve bugün verilen kararlarla ilgili bilgilendirmede bulunan Yönetim Kurulu Üyemiz Fethi Pekin, “Öncelikle başa dönelim. Biz bu davamızı 2021 yılında İdare Mahkemesi’ne açtık. Burada yetkinin İdare Mahkemesi’nde olduğuna inancımız hukuken tamdı. O süreç aşağı yukarı üç sene sürdü. En son Danıştay, geçen sene 3 olumlu oy ve iki karşı oyla birlikte yetkisiz olduğuna karar verdi. Davanın esası görülmedi. Aynı kararında Ağır Ceza Mahkemeleri’nin yetkili olacağına hükmetti. Biz bu doğrultuda karar çıktığı andan itibaren hazırlığımızı yaptık ve Ağır Ceza’da davamızı açtık. Yetkili olduğunu Danıştay işaret ettiği için. Bu bir emsaldir ve yargı kararıdır.
BİLİRKİŞİ AĞIR CEZAYA GÖREVSİZ DEDİ: 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki birinci duruşmada geçen senenin sonlarına doğru çok olumlu gelişme oldu. Bilirkişi heyeti atandı. Bilirkişi heyetini üç kişiden oluşturdu. İkisi yeminli Mali Müşavir, bu kimselere tebliğ edilen görev neydi; Fenerbahçe’nin uğradığı zararın hesap edilmesi. Yerinde incelemeyle… Kulübümüzün defterleri, kayıtları, biletlemedeki, sistemdeki bütün veriler… Ne var ne yok hepsi incelendi. Bilirkişi raporu ikinci duruşmamıza yetişmedi. Bilirkişiler ikinci duruşmadan evvel ek süre talebinde bulundular. Ondan sonra bugünkü duruşmadan evvel, ikinci ile üçüncü duruşma arasında bilirkişi raporu dosyaya girdi. Bilirkişi raporunda özetle ne diyordu; iki yeminli Mali Müşavir kendilerine tebliğ edilen zararın hesaplamasını yaptı ve rapora koydu. Bir de görevli bilirkişi var. Ceza Hukuku Profesörü. O da kendisine tebliğ edilmemesine rağmen her ne kadar birçok argümanında bizim argümanlarımızla birebir örtüştüğünü beyan eden raporunda ‘görevsiz’ dedi, Ağır Ceza Mahkemesine. Ağır Ceza Mahkemesi birinci duruşmasında ‘görevliyim’ dedi. Dolayısıyla bilirkişi atadı. Zaten görevsiz olduğunu düşünseydi birinci duruşmada ‘ben görevsizim’ derdi.
YAZIKLAR OLSUN: Bugün heyetin başkanının karşı oyuna rağmen iki tane üyenin oyuyla Fenerbahçe’nin bu davasıyla görevsizlik yönünden Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildi. Şimdi basında, sosyal medyada yalan yanlış bilgiler dönüyor. Fenerbahçe’nin davası reddedilmedi. Ne olduğunu ben size söyleyeyim. 2021’den beri oraya mı gideceğiz, buraya mı gideceğiz? Neresi yetkili? Şimdi Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gideceğiz. Aile Mahkemesi mi yetkili diyecek? Yine dönecek. İdare Mahkemesi ya da Ceza Mahkemesi yetkili diyecek. Üçüncü bir mahkeme yok. O ne kadar sürecek. En az iki sene. Peki taraflardan birisi bu birinci derece kararına itiraz ederse ne olacak? Daha Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gitmeden temyiz edilmiş olacak. O Yargıtay’a kadar gidecek. Nereden baksanız üç sene o. Ondan sonra Uyuşmazlık Mahkemesi iki üç sene. 2021’de açtığımız davada hangi mahkemenin yetkili olduğunu anlamamız için tahminimce 10 seneden fazla geçmiş olacak. Yazıklar olsun. Bu bir hukuk garabetidir, diyorum.
43 MİLYON EURO VE 100 MİLYON TL: Bu maalesef o heyetin herhangi bir şeyinden dolayı değil; bu dosyanın üzerinde çok fazla etki yaratıldığını bizzat biliyorum. Umarım bu baskıları kuranlar kafalarını yastıklara koyunca rahat rahat uyurlar ama bu adalet bir gün tecelli edecek. Belki ben hayatta olmayacağım ama o gün tecelli edecek. Artık yeter. O bilir kişinin raporunda iki tane yeminli müşavirin açık açık yazdığı Fenerbahçe’nin uğradığı maddi zararların hesabı var. 43 milyon Euro+ 100 milyon TL. Bir de bunun üzerine faizi koyun. Ama biz pinpon topu gibi o mahkeme, bu mahkeme… Fenerbahçe mağdur değil mi? Fenerbahçe zarar görmedi mi? Esefle karşılıyorum. Alper Bey de benimle beraber duruşma salonundaydı. 4 avukatımız Fenerbahçemizi gayet de güzel temsil ettiler. Baştan sona kadar son derece titiz çalışmaların ürünü bir dava stratejimiz var. Bu devam ediyor ama bu engeller bana sorarsanız hukuka aykırı. Baskıyla yaratılan sonuçlar. Algıyla. Şimdi de bakıyorum sosyal medyaya. ‘Fenerbahçe’nin davası reddedildi.’ Kına yakın. Fenerbahçe’nin davası reddedilmedi. Onu yazanlar utansın.
DAVA REDDEDİLMEDİ: Darbe girişimine karşı tek dik duran camia Fenerbahçe camiasıdır. Yazıklar olsun. Hukuk dışı demiyorum ben, garabet diyorum. Hukuk içi. Bir mahkeme kararı var. Hepimizin saygı duyması lazım. Hukuk içi bir garabet. Üç kişilik bilirkişi heyeti var. İkisi yeminli Mali Müşavir. Zararın hesabını yapmış. Bir tane Ceza Hukuku Profesörü kendisine tebliğ edilmemesine rağmen raporunda mahkeme yetkisiz demiş. Savcı da mütalaasında ‘mahkeme yetkisiz’ dedi. İki dakika ara verdiler, geri geldiler. Başkanın karşı oyuyla, diğer iki üyenin oylarıyla davamız görevsizlikten Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gitti. Dava red olmadı, dava kaybolmadı. Bunu herkes kafasına koysun. ‘Fenerbahçe mağdur olmadı, Fenerbahçe şike yaptı’ diyebilen birisi varsa bilgisi ve belgesiyle benim karşıma televizyona çıksın. Mahkeme kararları var. Sn. Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının kesinleşmiş beraat kararları var. FETÖ üyesi polislerin hakkında yüzlerce yıllık kesinleşmiş kararlar var. Birçoğu da firarda.
'HUKUK GARABETİ YAŞANDI'
Yönetim Kurulu Üyemiz Alper Alpoğlu da konuya dair şöyle konuştu:
“Fethi Bey’in söylediği her şeye sonuna kadar katılmamak mümkün değil. Bugün bir hukuk garabeti yaşandı. Sadece şunu eklemek istiyorum. Bu kadar tesadüf nasıl bir araya gelir. Onu tartışmak istiyorum. Biz 2021 yılında Futbol Federasyonu’na da bir dava açtık. Ankara’da 9 celse görüldükten sonra aynı şekilde görevsizlikle dosya hiç alakasız bir yere gönderildi. Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’na gönderildi. Oradan bozulup gelecek ve tekrar gidecek, bir daha gelecek. 5-6 yıl olmuş ve hala davanın nerede görüleceğine karar verilememiş iki dava. Benim üzüldüğüm nokta 3 Temmuz davalarımız camiamızın kırmızı çizgileridir. Hepimizin bir ve beraber içerisinde olması gereken süreçtir. Biz burada camiamızın özellikle bazı, onların camiamızın mensubu olduklarını düşünmek de istemiyorum. Bugün yine ve algı manipülasyonlarla davanın kaybedildiğini buraya yazarken, bunun böyle olmadıklarını bildikleri halde sosyal medyada manipülasyon yapan kişilere ben de yine yazıklar olsun demek istiyorum.
Hiçbir dava kaybettiğimiz yok ancak 3 Temmuz sürecinin 2011 yılından itibaren bunu sayacak olursak 14-15 yılda yaşadığımız süreç şu an devam ediyor. Fark eden hiçbir şey yok. Biz burada haklarımızı aramaya çalışırken süreç uzatılıyor. 20 yıldır avukatlık yapıyorum. Art arda Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarına denk geldiğim hiç olmadı. Ben de bu süreci çok garip karşılıyorum ama ne kadar uzatırlarsa uzatsınlar, süreç nereye giderse gitsin eninde sonunda Fenerbahçe Spor Kulübü uğradığı zararların tazminini sağlayacaktır. Manevi zararların hiçbir para birimiyle karşılığı yoktur. Onu da kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.”