ŞOK-Medya Ombudsmanı olarak gazetecilikte etik ilkelere dikkat çekmeye çalışan Faruk Bildirici, yazılarıyla mesleki sorumlulukları ve medya pratiğindeki sorunları gündeme taşıyor. Uzun yıllardır bağımsız bir gözlemci olarak medya organlarını eleştirel bir bakışla takip eden Bildirici, bu çabasının gazetecilik mesleğine değer kattığını savunuyor.
SÖZCÜ TV YAYININDA HEDEF ALINDIĞINI AÇIKLADI
Faruk Bildirici, Gazeteci Yılmaz Özdil’in Sözcü TV’de yaptığı bir konuşmada kendisini hedef aldığını duyurdu. Bildirici, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Yılmaz Özdil’in kendisine yönelik ifadelerinin hem kaba hem de meslek etiğine aykırı olduğunu belirtti.
'HERİF' VE 'SİCİL AMİRİ' SÖZLERİ TEPKİ ÇEKTİ
Yayında Özdil’in kullandığı “herif” ve “sicil amiri” gibi ifadeler, medyada kullanılan dilin seviyesine dair tartışmaları da beraberinde getirdi.
Medya Ombudsmanı Bildirici, Yılmaz Özdil’in neden kendisini hedefe koyduğunu anlattı.
Faruk Bildirici’nin açıklaması şöyle:
“Sözcü TV’de “herif” ve “sicil amiri” diyerek kaba ve yakışıksız bir dille bana saldıran Yılmaz Özdil, bir keresinde de bana “Senin sicilin kabarıyor” diye yazmıştı. Gerçekten de yıllardır sicilimi tutan kendisi, bense etik ihlalleri mesleğimiz için artı değere dönüştürmeye çalışan bir gazeteciyim.
Özdil, 15 yıl önce Hürriyet’te, Ahmet Türk’ün yumruklanmasının ardından “Yumruğunu ‘adaletin tokmağı’ yerine koyup, Ahmet Türk’ün burnuna inen kişi, bu ülkede pek çok kişinin duygularına tercüman oldu” diye yazmıştı. Ben de “Keşke Özdil, bu satırların ardından o yumruğu onaylamadığını belirten ve şiddeti eleştiren bir ifade kullansaydı. Bu şekliyle bir onay havası doğuyor maalesef” eleştirisinde bulunmuştum.
Kan davasına döndürdüğü, nasıl dert edinmişse yıllardır söyleyip durduğu, defalarca yazdığı mesele bu. Her ikimizin yazıları da arşivde duruyor, insanlar okuyup karar verebilir.
Son derece zarif bir dille eleştirmiş olmama rağmen yıllardır her fırsatta bana hakaretlerle saldırıyor.
Galiba benim asıl kabahatim -kişiliğim ve etik anlayışım gereği- onunla aynı dili kullanamamak…”