İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) verileriyle yurt dışına yasa dışı bilgi akışı sağladıkları iddiasıyla yürütülen casusluk soruşturması, devletin en kritik kurumlarına sızma girişimi iddialarını da ortaya çıkardı.
MİT SON ANDA MÜDAHALE ETTİ
Türkiye gazetesinin haberine göre; güvenlik kaynaklarına göre, Hüseyin Gün ve eski CIA çalışanı olduğu belirtilen Aaron Barr, Türkiye’deki bazı kamu kurumlarına “yazılım ve cihaz satışı” bahanesiyle girerek veri toplama altyapısı kurmayı planladı. Bu sistemler aracılığıyla devletin dijital ağlarına ulaşmak isteyen ekip, Millî İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) radarına takıldı. Kurumların uyarılmasıyla plan devreye girmeden bozuldu.
ŞANTAJ HAVUZU VE YABANCI BAĞLANTI
Soruşturma kaynaklarına göre, ekip İstanbul’daki sistemleri sadece bir “ön deneme” olarak kullandı. Nihai hedef, tüm Türkiye’yi kapsayan bir “big data” ve şantaj havuzu oluşturmaktı.
Bu yapı üzerinden vatandaşların ekonomik, kültürel, kişisel eğilimlerine dair verilerin toplanması ve yurt dışındaki merkezlere aktarılması hedefleniyordu.
ANA MERKEZ TEL AVİV İDDİASI
Emekli askerî kaynaklar, planın merkezinde Tel Aviv bağlantılı veri sistemleri bulunduğunu, Türkiye’nin dijital iletişim ağlarını ele geçirme girişiminin bir siber egemenlik saldırısı anlamına geldiğini belirtti. Bir başka güvenlik uzmanı ise “Bu, tankla tüfekle değil, veriyle yapılmak istenen bir işgaldir. Türkiye büyük bir tehlikeyi son anda atlattı” ifadelerini kullandı.
BİLGEM VE TÜBİTAK RAPORLARI BELİRLEYİCİ OLDU
Yetkililer, TÜBİTAK bünyesindeki BİLGEM ve UEKAE birimlerinin hazırladığı teknik raporlar sayesinde sızma planının erken aşamada fark edildiğini ve yerli güvenlik sistemleriyle tehditin önlendiğini belirtiyor.





