Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, sanatı bir ulusun uygarlık yolundaki pusulası olarak görüyordu. Onun “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözü, bu inancın en açık ifadesiydi.

Atatürk yalnızca bir devlet adamı değil, aynı zamanda tiyatrodan müziğe, resimden sinemaya kadar her alanda sanatın gücünü hisseden bir insandı. Özellikle sinemaya olan ilgisi, o dönemin tanıkları tarafından sık sık dile getirilmişti.

Atatürk’ün cenazesinde Yahudi vatandaşlar neden düğmelerini kopardı? İşte o hüzünlü gelenek
Atatürk’ün cenazesinde Yahudi vatandaşlar neden düğmelerini kopardı? İşte o hüzünlü gelenek
İçeriği Görüntüle

ATATÜRK’ÜN EN ÇOK GÜLDÜĞÜ FİLM: CHARLIE CHAPLIN’DEN “ŞARLO İDAM MAHKUMU”

Atatürk’ün sinemaya olan ilgisinin en bilinen örneklerinden biri, Charlie Chaplin’in “Şarlo İdam Mahkumu” adlı kısa filmine verdiği tepkidir. Filmi izlerken kahkahalarını tutamayan Atatürk, yanındaki Cemil Fikir’e dönüp şöyle demişti: “Cemil, hayatımda hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. Şunu bir kere daha izlesek olmaz mı?

Ve film yeniden başlatılmış. Atatürk ikinci kez izlerken de aynı keyifle gülmüş.

S 729Bf95Fa8B484C3289F713F5C5204D40442A9C0

ATATÜRK’TEN TARİHİ TALİMAT

Polatlı Postası'nın özel haberine göre; o gün Atatürk filmi eşi Latife Hanım ile birlikte Ankara Sineması’nda izliyordu. Ancak içeri girdiğinde dikkatini çeken bir şey olmuştu: Salonda hiç kadın yoktu. Cemil Fikir’in anlattığına göre Atatürk hemen sordu: “Cemil, neden kadın yok?” Cevap şaşırtıcıydı: “Paşam, kadınlara yalnız salı günü sinema gösteriyoruz.” Atatürk derhal yaverine dönüp şu talimatı verdi: “Dışarıdaki kadınları içeri bırakın!

Bir anda kapılar açıldı, dışarıda bekleyen kadınlar salona girdi ve alkışlarla Gazi Paşa’yı selamladı.

KADIN - ERKEK EŞİTLİĞİNE ATILAN SEMBOLİK BİR ADIM

O akşam, Türk sinema tarihinde bir ilk yaşandı. Kadın ve erkekler, aynı salonda birlikte film izlediler. Atatürk’ün bir komedi filmi izlerken attığı bu küçük ama devrim niteliğinde adım, Türkiye’de kadın-erkek eşitliğinin toplumsal hayata yansımaya başladığı anlardan biri olarak tarihe geçti.

O gece yalnızca bir film izlenmedi; bir toplumun modernleşme sürecinde yeni bir perde açıldı.

Muhabir: ERHAN ALVEROĞLU