ŞOK - 13 Temmuz’da Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılmış bir valizde cesedi bulunan Ayşe Tokyaz’ın ölümü kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Cemil Koç, “tasarlayarak adam öldürme” suçundan tutuklanırken, cinayete yardım ettiği belirtilen altı kişi de aynı suçun yardım kapsamından cezaevine gönderildi.
Ancak bu cinayet dosyası, Koç’un geçmişiyle bağlantılı ikinci bir ölüm vakasını da yeniden gündeme taşıdı. Koç’un, 2023 yılında Diyarbakır’da sekizinci kattan düşerek hayatını kaybeden Ejegül Ovezova’nın ölümüyle de ilişkilendirildiği ortaya çıktı. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, olayın yaşandığı evde kan izlerinin bulunduğu ve alınan örneklerin büyük kısmının Ovezova’ya ait olduğu kaydedildi.
Koç, 18 Temmuz’da SEGBİS aracılığıyla verdiği ifadesinde Ovezova ile dini nikâhlı olduklarını ve herhangi bir şiddet uygulamadığını savundu. “Kendisini dövmedim, balkondan düşerek hayatını kaybetti. Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum” diyerek kendini savunan Koç’un tutukluluk halinin devamına ve davanın 27 Kasım’a ertelenmesine karar verildi.
ANAYASA VURGULU TAHLİYE BAŞVURUSU
Koç’un avukatı ise müvekkilinin tutukluluğunun hukuki dayanağının zayıf olduğunu öne sürerek Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Dilekçede, Anayasa’nın 19. maddesine atıf yapılarak, kişi özgürlüğü ve güvenliğinin ancak zorunlu hallerde kısıtlanabileceği ifade edildi. Avukata göre tutuklama, cezanın infazı gibi değil, yalnızca muhakeme sürecine yardımcı olacak bir geçici tedbir olarak değerlendirilmeliydi.
'ADLİ KONTROL YETERLİDİR'
Başvuruda, kaçma şüphesi ya da delilleri karartma ihtimaline dair somut verilerin bulunmadığı vurgulanarak, adli kontrol gibi daha hafif tedbirlerin değerlendirilebileceği savunuldu. Avukatı, mahkemenin doğrudan tutuklama yoluna gitmesinin “orantısız” olduğunu öne sürerek, Cemil Koç’un serbest bırakılmasını ya da tutuklama şartları mevcutsa bile adli kontrol altına alınmasını talep etti.