MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Meclis’te konuşması ve kurulan komisyonun Öcalan’la görüşmesi yönündeki açıklamaları Ankara’da taşları yerinden oynattı. AK Parti içinde bu çağrıya nasıl yanıt verileceği tartışılırken, parti içi fikir ayrılıkları gün yüzüne çıktı.
Nefes yazarı Nuray Babacan’ın kulislerden aktardığına göre, AK Parti içinde üç farklı bakış açısı oluştu. Bu ayrışma, “tek sesli görüntü” vermek isteyen parti yönetiminde ciddi bir kafa karışıklığı yarattı.
1. KÜRT KADROLAR: “SURİYE POLİTİKASI AÇILIMI TIKADI”
AK Parti içindeki Kürt kökenli siyasetçiler, sürecin tıkanmasının en önemli nedeninin Suriye politikası olduğunu düşünüyor. Bu grup, Türkiye’nin Suriye’deki Kürt yapılarıyla doğrudan iletişim kurmamasını eleştiriyor ve “Kürtlerin hakları konusunda daha cesur olunmalı” görüşünü savunuyor.
Bazı isimler, Kuzey Irak’taki gibi Türkiye’yle uyumlu bir Kürt bölgesine kapı aralanmasının barış sürecine ivme kazandıracağını dile getiriyor.
2. DEVLETÇİ KANAT: “DIŞ GÜÇLERİN OYUNU”
Parti içindeki ikinci güçlü blok, geleneksel devlet politikası çizgisinde duruyor. Bu kesim, Kürt sorununa ilişkin dış müdahalelere temkinli yaklaşırken, Batılı ülkelerin bölgeyi parçalayıp İsrail’in güvenliğini sağlamaya çalıştığı görüşünü savunuyor.
Kulislerde bu grubun, “Lübnan bölündü, Yemen bölündü, Irak parçalandı. Şimdi sıra Suriye’de. Aynı oyun Türkiye’ye taşınmak isteniyor.” tezini dillendirdiği belirtiliyor.
3. “KENDİ İÇİNDE ÇÖZÜM” GRUBU: “SORUNU TÜRKİYE KENDİSİ ÇÖZMELİ”
Üçüncü grup ise daha pragmatik bir çizgide. Bu kanat, Türkiye’nin Kürt meselesini dış aktörlerden bağımsız biçimde çözmesinin, hem ülkenin birliğini koruyacağını hem de uluslararası baskıları azaltacağını düşünüyor. Ancak bu kesim de sürecin zamanlamasının ve yönteminin doğru yönetilmediği görüşünde birleşiyor.
ERDOĞAN’IN SOĞUK TUTUMUNUN NEDENİ İÇ GERİLİM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Bahçeli’nin çıkışına “çok da coşkulu destek vermemesinin” ardında da bu iç bölünme olduğu iddia ediliyor. Parti yönetiminde, sürecin kamuoyu tepkisi yaratmasından çekinildiği konuşuluyor.
TRUMP’LA GERGİNLİK KULİSİ!
Nuray Babacan ayrıca, AK Parti kulislerinde eski ABD Büyükelçisi Tom Barrack üzerinden yürütülen bir diplomasi hamlesinin başarısız olduğunu da yazdı. Barrack’ın “Trump, Erdoğan’a ihtiyacı olan meşruiyeti verecek” sözleri sonrası Ankara’nın Barrack’ın görevden alınması için girişimde bulunduğu, ancak sonuç alınamadığı iddia edildi. Bu durum, AK Parti’nin Suriye politikalarında ABD üzerinde beklediği etkiyi kuramadığını gösteriyor.
“ERDOĞAN NE YAPACAK?”
Bahçeli’nin çıkışıyla birlikte İmralı süreci yeniden gündemin merkezine oturmuş durumda.
AK Parti içinde ise soru net: Erdoğan, bu süreçte Bahçeli’nin çizgisine mi yaklaşacak, yoksa partideki Kürt kanadının taleplerine mi kulak verecek?