Büyükçekmece Adliyesi emanet odasından yaklaşık 150 milyon lira değerindeki altın ve gümüşleri çalarak İngiltere'ye kaçan firari memur Erdal Timurtaş ile ilgili soruşturma derinleşiyor. T24'ten Gazeteci Tolga Şardan'ın aktardığı kritik bilgilere göre, vurgunun detayları, çalınan malların asıl sahipleri ve Timurtaş'ın kaçış süreci aydınlanıyor.

Daha önce göçmen kaçakçılığı soruşturmasından elde edilen mallar olduğu bilinen altınların asıl sahipleri belli oldu:

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk vatandaşlığına usulsüz geçiş sağlayan ve liderliğini Medet Anlı’nın yaptığı iddia edilen bir suç örgütüne operasyon düzenlemişti. Bu operasyonda, düşük bedelli gayrimenkullerin 400 bin dolara yükseltilmesi gibi usulsüz işlemlerle yabancılara 50 bin dolar karşılığında vatandaşlık verildiği tespit edilmişti.

Operasyonda, Türk vatandaşı olmak isteyen yabancıların getirdiği mücevheratı dövize çevirerek suç örgütünün finans kaynağı sarmalında yer aldığı iddia edilen Kapalı Çarşı’dan iki kuyumcu da tutuklanmıştı.

75 kilogram ağırlığındaki çalınan tüm kıymetli eşya, bu iki kuyumcunun "suçtan elde edilen gelir" iddiasıyla el konulan mallarıydı.

İHMALLER ZİNCİRİ

Erdal Timurtaş'ın adliyedeki pozisyonu ve vurgunu gerçekleştirme biçimi denetim zafiyetini ortaya koydu:

Timurtaş'ın başlangıçta taşeron olarak adliyede temizlik işçisi olarak çalıştığı, daha sonra adliyelerdeki memur açığı nedeniyle kurum içi sınavla kâtip olmaya hak kazandığı öğrenildi. Aynı dönemde çalışan çok sayıda temizlik personelinin de kâtip ve mübaşir olarak görev yaptığı belirtildi.

Adli emanet şefinde olması gereken ve suç delillerinin bulunduğu iki kasanın anahtarının da Timurtaş’ta olduğu tespit edildi.

Güvenilir bir çalışan olarak bilinen Timurtaş'ın, vurgundan iki gün sonra (14 Kasım) işe gelmemesinin dahi adliye ilgililerinde herhangi bir farkındalık yaratmadığı kaydedildi. Emniyet yetkilileri bu durumu, memurun tek görevinin emanet eşyayı sürekli götürüp getirmek olması ve hareketlerinin rutin karşılanmasıyla açıkladı.

TEHDİT İDDİASI

Timurtaş'ın kaçış planı, yardım aldığı şüpheliler ve vurgun öncesi yaptığı konuşmalar dikkat çekti:

Kamera kayıtlarına göre, Timurtaş'ın çalıntı malı yüklediği kiralık aracın yanında bir araç daha tespit edildi. Bu iki araç, hem vurgun günü hem de bir gün öncesinde Beylikdüzü'nde bir sitenin kapalı otoparkında birbirlerini takip ederek buluştu.

İkinci araçtaki kişinin kimliği belirlendi ve bu kişinin Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde davası olduğu anlaşıldı. Şüphelinin duruşmaya katılma ihtimaline karşı özel ekip gönderilse de şüpheli duruşmaya katılmadı ve İstanbul'da gözaltına alındı.

Timurtaş'ın, vurgundan iki gün sonra, adliyedeki bir arkadaşını arayarak 400 bin lira civarındaki borcunu ödeyeceğini söylediği ve "Bunu yapmak zorundaydım. Beni ailemle tehdit ettiler" dediği ortaya çıktı.

Kaynak: HABER MERKEZİ