Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta çarşamba günleri İstanbul’un bir ilçesinde, her hafta sonu ise Türkiye’nin farklı illerinde düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bu haftaki adresi İstanbul'un Güngören ilçesi idi.
Soğuk havaya rağmen mitinge yoğun katılım olması dikkat çekti. Burada kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin asgari ücret teklifine ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.
İşte Özgür Özel'in mitingde kullandığı bazı ifadeler:
"Yoksulluk sınırı 97 bin liraya çıktı. Yani bir haneye 97 bin lira girmiyorsa fakirsin. Memlekette 30 bin lira açlık sınırı, 97 bin lira yoksulluk sınırı, asgari ücret 22 bin lira. Türkiye’nin en çok asgari ücret alınan ilçelerinden biri, asgari ücretin başkenti Güngören, doğru mu? Memleket öyle bir açmazda ki, asgari ücret alan için çok düşük, veren için çok yüksek. Eğer verildiği yer tekstil ise Merter’deki tekstil atölyesi Hindistan’ın asgari ücretiyle dünyanın dört bir yanındaki yoksul ülkelerin asgari ücretiyle baş edemiyor. Asgari ücretli de bu maaştan geçinemiyor."
"Geçen sene 30 dedik, sözü dinletemedik. Bu sene hem geçen seneki 30’a sadece TÜİK yansıtması yapsak bile asgari ücret 39 bin lira olmak zorunda. 22 bin liralık asgari ücrete geçen seneki enflasyonu koysalar, bu seneki beklenti enflasyonunu koysalar, küçücük refah payını koysalar, kendi asgari ücretleri bile 35 olmalı. Bugün bizim teklifimiz, asgari ücret 39 bin lira olmalı."
'HAK EDİLEN MAAŞ EN AZ 39 BİZ BUNUN ALTINDA YOKUZ'
"Ama Merter’de çalışan emekçiye 39 bin lira asgari ücret olsa iyi gelir mi? Yetmez ama bir nefes aldırır. Ama Merter’deki tekstil atölyesi bu maaşı ödeyebilir mi? Onu ödeyemez, kapatır. İşte devlet burada ortaya çıkacak, diyecek ki: 'Biz kanun teklifini hazırladık, yarın veriyoruz.' 1 ila 10 çalışanı olan iş yerlerine 10 bin 540 lira, 10 ila 49 arasında işçi çalıştıranlara 8 bin 400 lira, 50 ve üzeri çalışanı olanlara 5 bin 100 lira asgari ücret için sosyal güvenlik destekleme primi verilsin. Yani birileri 'İflas ederim, ben veremem.', öbürü 'Ben bu maaşla geçinemem.' diyorsa araya devlet girecek, bu yükün önemli kısmını işverenin sırtından alacak. Biz bir kez daha tarih önünde söylüyoruz: Hak edilen maaş en az 39; biz bunun altında yokuz."
"Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısı için de önerimizi sunduk, sendikalara sesleniyorum: Türkiye’de asgari ücret temel ücret oldu. Asgari ücret, bütün dünyada ilk 1 yıl alınan, kıdemle hızla uzaklaşılan bir ücrettir ama burada asgari ücret herkesin maaşına yön veriyor. Onun için sendikalar asgari ücret mücadelesine omuz vermelidirler. Asgari ücrete zam insanca hakkımızdır; söke söke almak için tüm Türkiye’yi, tüm emekçileri, tüm işçileri mücadeleye davet ediyoruz, yanlarında olacağız."
'BU ÇOCUKLARIN HAKKI NE OLACAK?'
"Meclis’ten geçti; Cumhurbaşkanlığı’nın ya da Meclis Başkanı'nın korumalarına 30’ar bin lira seyyanen zam vermişler. O çocuklara verip de… Pandemi olur, polis çalışır. Sokağa çıkmak yasak, polis çalışır. Maçta polis çalışır. Bayramda polis çalışır. Sen ortalığı ayağa kaldırırsın, gece gündüz polis çalışır. Bu çocuklara bir kuruş vermediler. İnfaz koruma memuruna, jandarmalara vermiyor, atamıyor öğretmenleri atadığına da para vermiyor, memura vermiyor, emekliye vermiyor. Ama kendi etrafında gözünün gördüğüne geçinmek zor, ‘Otuzar bin lira verelim.’ O çocukların hakkı ama bu çocukların hakkı ne olacak?"
"Bu kadar adaletsizliğe isyan ediyoruz. Size buradan bir söz vereyim: Bazen öğrenciyle polisi karşı karşıya getiriyorlar. Size söz veriyorum, hatta Özgür Başkan söz veriyor, o orayı çok iyi bilir. Hani bir seçim olacak ya çok yakında, hani o sandık gelecek ya biz o gece seçimi kazanacağız ya pazartesi günü hepiniz davetlisiniz, Özgür Başkan ile birlikte Bozdoğan Kemeri'nin önüne gideceğiz. Polislerle öğrencileri omuz omuza halay çektireceğiz. Çünkü öğrenci kurtulmadan polis kurtulmaz. Emekli kurtulmadan, emekçi kurtulmaz. Çiftçi kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Türkler kurtulmadan Kürtler, Aleviler kurtulmadan Sünniler, kardeşlik kurulmadan bu ülke kurtulmaz. O yüzden diyorum: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz."
'ENGELLİLERİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRACAĞIZ'
"Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Bu kara düzen engellilere gün yüzü göstermiyor, hala engellilerin verileri sağlıklı olarak açıklanmıyor. Çalışmayan engelliye 4 bin 300 lira gibi sefalet ücreti veriyorlar. Biz bu eksiklikleri söylerken bir vatandaş bana dedi ki: 'Özgür Bey, benim yakınlarım engelli, her çarşamba sizi izliyorlar ama o mitingi siz bir tek duyanlara mı yapıyorsunuz?' O zaman aklımıza dank etti. Otobüsün üzerinde işaret dili tercümanımız var ilk kez Güngören'de. Bundan sonra her çarşamba mitinginde otobüsün üstünde tercüman var, ekranın köşesinde engellilere selam var. Engellilerin önündeki bütün engelleri kaldırmak, onların sesini duymak, onlara hak ettikleri bir yaşam sunmak için iktidara gün sayıyoruz."





