Yalova’nın Elmalık Köyü’nde IŞİD’li teröristlere yönelik operasyonda çıkan çatışmada 3 polis memuru şehit oldu, 8 polis yaralandı. Saatler süren operasyonda Türk vatandaşı oldukları belirlenen 6 terörist etkisiz hale getirildi.
Cübbeli Ahmet Hoca olarak anılan Ahmet Mahmut Ünlü sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Yalova’daki çatışmaya değindi. Bunun tesadüf olmadığını belirterek, Selefî-Vehhabî yapılanmaların uzun süredir silahlandığını dile getirdiğini hatırlattı. "Biz yıllardır "Selefîler silahlanıyor" ve "çatışmalara hazırlanıyor" dediğimizde "abartıyor" diyerek gülenler ve dalga geçenler şimdi utanmayacaklar mı?" dedi.

“BU YAPILAR DAHA BÜYÜK TEHLİKE OLABİLİR”
Cübbeli Ahmet Hoca, açıklamasında bu tür yapıların uyuyan hücreler halinde faaliyet yürüttüğünü ve gerekli önlemler alınmadığı takdirde daha büyük güvenlik sorunlarına yol açabileceğini belirterek yetkililere çağrıda bulundu.
İşte tüm açıklaması:
İstihbârât zâfiyeti mi var? Ön uyarılarım dikkate alınsaydı bu adamlar bu kadar güç bulur muydu?! Yalova'da saatler sürüp Bursa'dan takviye güçler istenmesine sebep olacak kadar büyük olan Deaş çatışması yıllardır söylediğimiz: "Selefîler silahlanıyor" gerçeğini bir daha ortaya koymuştur. Maalesef yine haklı çıktık. Yalova Elmalık Köyü'ne yapılan Deaş operasyonunda sayıları bilinmeyen teröristlerle polisler arasında çıkan çatışmada 7 polisimiz yaralandı. Neyse ki hayâtî tehlikelerinin bulunmaması bizi biraz rahatlattı.
Velâkin biz yıllardır: "Selefîler silahlanıyor" ve "çatışmalara hazırlanıyor" dediğimizde "abartıyor" diyerek gülenler ve dalga geçenler şimdi utanmayacaklar mı?! Bir köyde 6 saat çatışma sürecek kadar ve 5 okulda eğitime ara verdirtecek kadar büyük çatışma çıkarabilen silahları nereden temin etmişler? İstihbârâtın hiç mi bunlardan haberi olmamış? Yoksa eskisi gibi: "Biliyorduk ama silahlı bir eylem yapmadıkları sürece yasalara göre müdâhale edemiyoruz" mu diyecekler? Hiç böyle bir mantık olabilir mi?! Adamlar bu silahları elbette tavşan avlamak için toplamadılar!
Teröristlerin niçin silah topladıkları zâten belli. Geçen gün 3 polisimizi İzmir'de şehit eden Selefî'nin: "Bütün karakollarınızı patlatacağız, kafalarınızı koparacağız, hepiniz kafirsiniz" sözü hâlâ birilerini harekete geçirmeyecek mi? Bu uyuyan hücreler bir gün başımıza büyük belâ açacak. Çünkü İngiliz'in ve Emperyalizmin kurdurması olan bu Selefî-Vehhâbî ve Deaş harekâtı kesinlikle Türkiye'de artmaya devam ediyor ve başımıza büyük belâlar açabilir. Tekrar tekrar uyarıyorum! Bu vesileyle yaralı polislerimize Cenâb-ı Mevlâ'dan âcil şifâlar niyâz ediyor. Bir daha böyle müessif olayların yaşanmaması için yetkililerden ciddî gayret ve öngörü talep ediyoruz.





