Bugün saat 13.33'te İstanbul'un Silivri ilçesi açıklarında 3.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Sarsıntının derinliği 9.9 kilometre olarak ölçüldü. Deprem İstanbul'un çeşitli noktalarından hissedildi. Hafif şiddetteki deprem, herhangi bir olumsuzluğa neden olmadı. Ancak sosyal medyada yapılan paylaşımlar vatandaşların endişelendiğini gösterdi. Beklenen İstanbul depremi nedeniyle huzursuz olan İstanbul halkı için bu depremle birlikte Marmara'da son dönemde yoğunlaşan depremlerin ne anlama geldiğini deprem bilimci profesör yorumladı.

SARSINTILAR ORTA MARMARA'DA YOĞUNLAŞTI
Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi açıklarında 2 Ekim günü meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremin ardından, bugün bir sarsıntı daha yaşanması gözleri bir kez daha bu bölgeye çevirdi. Yer bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz, depremin ardından bu iki depreme ilişkin bir paylaşım yaptı. Son günlerde Marmara Denizi'nde yaşanan depremlerin dağılımını gösteren bir harita paylaşan Tüysüz, sarsıntıların Orta Marmara Çukurluğu'nda yoğunlaştığına işaret etti.
NİSAN'DA YAŞANAN 6,2'LİK DEPREM TÜM İSTANBUL'U SALLAMIŞTI
Orta Marmara Çukurluğu'nun, Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu üzerinde, fayların etkinliği sonucu meydana geldiğini anlatan Okan Tüysüz, çukurluk kenarlarında çok sayıda kısa fay bulunduğunu anlattı. Prof. Dr. Tüysüz, 2 Ekim'de meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem ile bugün meydana gelen 3,6 büyüklüğündeki depremin bu faylar tarafından oluşturulmuş olabileceğini söyledi. Marmara Denizi'nde 23 Nisan günü 6,2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. İstanbul'da panik yaratan depremin ardından bölgede çok sayıda artçı sarsıntı kaydedilmişti.
Öte yandan Marmara Denizi'nde peş peşe meydana gelen depremlerle ilgili Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, "Bir yerde geçmişte deprem olmuş ise, er ya da geç, orada aynı büyüklükte yine deprem olacaktır" ifadelerini kullandı.
İTÜ'DE AYNI BÖLGE KONUSUNDA UYARI YAPMIŞTI
Öte yandan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) Grubu depremin ardından bir rapor hazırlamıştı. Yapılan hesaplamalarda, 1766'dan bu yana biriken sismik gerilimin yaklaşık yüzde 12'sinin 23 Nisan'daki depremle boşaldığı değerlendirilmişti. Kumburgaz Fayı'na ilişkin analizlerde, 1766'dan bu yana bölgede biriken 3,7 metrelik atımın yalnızca 0,3 metresinin bu depremle boşaldığına vurgu yapılmıştı. Ön raporda, ana şok ve artçıların dağılımının fay düzleminde dar bir alanla sınırlı kaldığı, buna karşılık gerilmenin Orta Marmara Çukuru yönünde yoğunlaştığı tespitine yer verilmişti.





