DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı televizyon programında gündeme dair açıklamaları dikkat çekti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çıkışıyla başlayan yeni süreç tartışmalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrını değerlendiren Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Devlet Başkanı" sıfatıyla süreci yönettiğini ancak "AK Parti Genel Başkanı" olarak siyasi risk almaktan kaçındığını öne sürdü.
'SİYASETÇİ ŞAPKASINI TAKINCA RİSK ALMAK İSTEMİYOR'
Devlet Bahçeli'nin açıklamalarıyla başlayan yeni çözüm sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun süre sessiz kaldığına dikkat çeken Babacan şunları söyledi: "Liderlerin, özellikle de devlet başkanlarının karşısına bazen zor bir ikilem çıkar: 'Ülkem mi, koltuğum mu?' Tayyip Bey, devlet başkanı sıfatıyla MİT'e ve devlet kurumlarına verdiği talimatlarla aslında süreci takip ediyor. İmralı'ya giden heyetlerin ne zaman gideceği, heyette kimlerin olacağı tamamıyla kendisinin bilgisi dahilinde. Ancak siyasetçi şapkasını, AK Parti Genel Başkanı şapkasını taktığında bu konunun siyasi riskini üstlenmek istemiyor."
'RAPORLARLA KONUŞMALARI ARASINDA BÜYÜK FARKLAR VAR'
Babacan, sürecin siyasi faturasını ödememek için mesafe bıraktığını iddia ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma metinleriyle devlet raporları arasında büyük farklar olduğunu, riskli konulara değinmediğini öne sürdü.
Karar.com.tr'nin haberine göre; kendi Dışişleri Bakanlığı döneminde de çatışma çözümü süreçlerinin içinde bulunduğunu hatırlatan Babacan, "Bu işler zordur ama çözüm ihtimali yüzde 5 bile olsa biz bunu destekleyeceğiz dedik ve o günden beri desteğimizi veriyoruz. Ancak Cumhurbaşkanı aylarca bu konuya girmedi, aylar sonra yavaş yavaş bahsetmeye başladı" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi tabanı üzerindeki dönüştürücü gücüne dikkat çeken Babacan, "Devlet başkanı olarak İbrahim Kalın'a talimat verip bütün süreci kendisi yönetiyorsa, dönüp AK Parti Genel Başkanı olarak da kendine oy veren seçmene en azından bu işi niye yaptığını anlatması lazım. Bunu yapmıyor. Bu sistemde çok önemli bir boşluk." şeklinde konuştu.
'EĞER BU İŞ OLMAZSA TAYYİP BEY'İN ÜZERİNE KALIR'
İletişim eksikliği yüzünden sürecin tıkanabileceği konusunda uyarıda bulunan DEVA lideri, "Eğer bu iş olmazsa ve tıkanırsa, burada gerçekten büyük bir sorumluluk Tayyip Bey'in üzerine kalır. Çünkü iletişim konusunda, kendi tabanını ve vatandaşlarımızı aydınlatma konusunda üzerine düşeni yapmıyor" diye konuştu.
Anadil tartışmalarına da değinen Ali Babacan, "Resmi ve ortak dilimiz Türkçedir. Bu perspektifi sağlam şekilde koruduktan sonra, bunun etrafına yeni açılımlar örmekten korkmamak gerekir. Bu, ülkenin özgüveniyle ilgilidir. Kürtçe dâhil olmak üzere Türkiye’de ailelerde, evlerde konuşulan bütün dillerin yaşatılması gerekir. Yok olmasına izin verilmemeli."





