Dünya genelinde Müslüman toplumların yaşadığı ağır insani krizi değerlendiren Finans Uzmanı Sabahattin Seven, farklı bölgelerde yıllardır süren zulmün tesadüf olmadığını belirtti. Seven’e göre, Gazze’den Yemen’e, Suriye’den Myanmar’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yaşanan yıkımın ortak noktası, hedef alınan toplumların Müslüman kimliği.

“ACININ MERKEZİ HEP AYNI COĞRAFYALAR”

Seven, konuşmasında özellikle Gazze’deki bombardıman, Suriye’de yerle bir olan şehirler, Yemen’de açlığa terk edilen çocuklar, Doğu Türkistan’da susturulan insanlar ve Myanmar’da kimliği silinmeye çalışılan topluluklar üzerinden örnekler vererek, bu tabloyu “dünyanın en derin yaraları” olarak nitelendirdi. Ona göre bu bölgelerdeki ortak kader, Müslüman halkların aynı anda hem yalnız bırakılması hem de sistematik biçimde hedef alınması.

Gazzede Ateskes Resmen Basladi

“MÜSLÜMANLAR BİRBİRİNDEN UZAKLAŞTI”

Seven’e göre bu zulmün ardındaki en büyük nedenlerden biri, Müslüman toplumların kendi içinde yaşadığı bölünmüşlük. Birlik mesajı veren Seven, Müslümanların siyasi ve toplumsal olarak birbirinden uzaklaştığını, kardeşliğin yerini çıkar hesaplarının aldığını belirtti. Ona göre “zalimlerin birlik içinde hareket ettiği bir dönemde, Müslümanların parçalanmış durumu büyük bir zafiyet oluşturuyor”.

DÜNYANIN VE MEDYANIN SESSİZLİĞİ

Seven, uluslararası kamuoyunun tutumuna da sert eleştiriler yöneltti. Bugün küresel medyanın zulmü meşrulaştıran bir dil kullandığını söyleyen Seven, acıların ekran süresi kadar yaşadığını, insanların birkaç dakika sonra olup biteni unuttuğunu ifade etti. Batı’nın “insan hakları” söylemini yalnızca kendi çıkarları söz konusu olduğunda hatırladığını vurgulayan Seven, “Filistin’de çocuklar ölürken sessiz kalan dünya, bir taş atıldığında ayağa kalkıyor” diyerek çifte standardı işaret etti.

Ekran Resmi 2025 11 18 10.54.17

“ADALETİN MERKEZİ OLAN ŞEHİRLERİ KAYBETTİK”

Tarihsel perspektife değinen Seven, bir zamanlar Kudüs, Bağdat, Şam, Kahire ve İstanbul’un dünyanın vicdanı olduğunu, bu şehirlerin adaletin ve merhametin merkezleri olarak görüldüğünü hatırlattı. Ancak bugün yaşananların, ilimden ve ahlaktan uzaklaşmanın doğal sonucu olduğunu ifade ederek, “Gücün dilini öğrenirken merhametin dilini unuttuk” değerlendirmesinde bulundu.

“ZULMÜN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ SESSİZLİKTİR”

Seven, günümüzde yaşanan zulümlerin yalnızca Müslümanların değil, bütün insanlığın sınavı olduğunu söyledi. Ona göre zulüm, ancak insanların sessiz kaldığında güç kazanıyor. Sessizlik büyüdükçe zalimler daha pervasız oluyor, mazlumun sesi daha da kısılıyor.

“KARANLIK SÜRMEZ, UMUT HEP VAR”

Sözlerini umut mesajıyla tamamlayan Seven, dünyanın farklı köşelerinde sabırla direnen Müslümanların bu karanlığı aşacak güce sahip olduğunu belirtti. Gazze’deki çocukların duasını, Doğu Türkistan’daki direnci ve Yemen’deki umudu örnek veren Seven, bu dayanışmanın ümmetin yeniden toparlanışının işareti olduğunu söyledi.

Son olarak Seven, “Zulmedenlerin sonu elbet gelecek. Önemli olan bizim yeniden kardeşliği hatırlamamız, yeniden bir araya gelmemiz” diyerek dayanışma çağrısını yineledi.

Muhabir: ELİF AKSU