Tutuklu gazeteci Fatih Altaylı’nın, cezaevinden ilettiği mesajda Türkiye iş dünyasına yönelik eleştirileri tartışma yarattı. Altaylı’nın “İş dünyasının içinden geçeceğim. Bunlara burjuva denmez” sözlerini değerlendiren gazeteci Ruşen Çakır, Türkiye’de büyük sermayenin siyaset karşısında neden sessiz kaldığını analiz etti.
Altaylı, kendisine yönelik hukuksuzluğa işaret ederken, iş dünyasından tek bir ses çıkmadığını vurgulamıştı.
“BURJUVA FİLAN DEĞİLLER”
Altaylı, cezaevinden aktarılan mesajında iş dünyası için şu ifadeleri kullanmıştı: “Burjuvazi filan deniyor ama değiller. Üstü bakırla kaplanmış kasaba esnafı… Hukuksuzluğu herkes görüyor, ama tek kelime etmiyorlar.”
Altaylı, iş dünyasının iktidarın tepkisini çekmemek için sessiz kaldığını savunuyor.
“BU SESSİZLİK YENİ DEĞİL, TARİHSEL”
Ruşen Çakır’a göre Altaylı’nın tepkisi anlaşılır, ancak mesele yeni değil: “Fatih Altaylı yıllarca o dünyanın içindeydi. Şimdi kendi yaşayınca görüyor. Türkiye’de burjuvazi tarih boyunca risk almaktan kaçındı.”
Çakır, büyük sermayenin demokrasi ve hukuk mücadelesinde hiçbir dönem öncü rol üstlenmediğini söyledi.
“ERDOĞAN'LA KAPIŞMAK İŞ DÜNYASININ GÖZE ALACAĞI BİR ŞEY DEĞİL”
Çakır, iş dünyasının sessizliğini siyasal güç dengeleriyle açıklıyor: “Herkes biliyor ki Altaylı’nın başına gelenler Erdoğan’dan bağımsız değil. Onu savunmak büyük siyasi risk demek. ‘Ne gerek var’ diye düşünüyorlar.” Çakır’a göre iş dünyası, çıkarlarını riske atacak hiçbir pozisyona girmek istemiyor.
“SERMAYE HER DÖNEM KORKAKTI”
Ruşen Çakır, bu durumun yeni olmadığını vurguluyor: “Bu iş dünyası hep böyleydi. Bugün değil, her zaman korkaktı. Demokrasi için, hukuk için bedel ödeyecek bir burjuvazi hiç olmadı.”
Sermayenin, ancak ortam uygun olduğunda ses çıkardığını, risk varken geri çekildiğini söyledi.
Altaylı’nın iş dünyasının reklam politikasına yönelik eleştirilerine de değinen Çakır: “Bağımsız medyaya destek vermekten korkuyorlar. Yandaş medyaya reklam vermek daha güvenli geliyor. Bu çok net.”




