ŞOK- TGC, Fatih Altaylı’nın YouTube yayınında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik “tehdit içerdiği” iddiasıyla gözaltına alınmasına ilişkin “Gazetecilerin önce kamuoyunda tehdit edilerek, ardından yargı yoluyla gözaltına alınması halkın haber alma hakkının açıkça engellenmesidir. Bu kabul edilemez.” değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamada, Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından gelen “suyun ısınıyor” ifadesinin de basın özgürlüğü açısından ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi.
'BAĞLAMINDAN KOPARILDI' VURGUSU
TGC, Altaylı'nın yayınındaki ifadelerin kasıtlı olarak bağlamından koparılarak sosyal medyada hedef haline getirildiğini belirtti. Cemiyet, bu durumun gazetecilere yönelik sistematik bir baskı haline dönüştüğünü savundu.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Türkiye’nin Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içinde 159. sırada olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Haksız gözaltı ve ekonomik baskılar, medya özgürlüğünü ortadan kaldırıyor” denildi.
'MESLEK İLKELERİNE UYGUN HAREKET ETTİ'
TGC, Altaylı’nın meslek ilkeleri çerçevesinde hareket ettiğini savunarak, gözaltının hukuk devleti ve ifade özgürlüğü ilkeleriyle bağdaşmadığını vurguladı.
SON ÇAĞRI: SERBEST BIRAKILMALI
Açıklama “Fatih Altaylı’ya yönelik gözaltı işlemi, meslektaşımıza yapılan bir haksızlıktır. Bir gazetecinin yayınladığı içerikten dolayı gözaltına alınması, demokrasiyle bağdaşmaz. Altaylı derhal serbest bırakılmalıdır.” çağrısıyla sona erdi.
İşte TGC'den Fatih Altaylı ile ilgili gelen açıklamanın tamamı:
“Türkiye Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke içinde 159. sıraya yer alıyor. Haksız gözaltı, tutukluluk, adli kontrol uygulamaları ve ekonomik baskılar, medya özgürlüğünü ortadan kaldıran başlıca tehditler olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre; gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta kamu otoritelerine karşı olan sorumluluğu olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir. Gazeteciyi sadece mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir.
Gazetecilerin önce kamuoyunda tehdit edilerek, akabinde yargıyı kullanarak sürekli gözaltı uygulamasıyla baskı altına alınmaya, sindirilmeye çalışılması halkın haber alma hakkının engellenmesidir.
Son olarak bunun bir örneğini daha yaşadık. Gazeteci Fatih Altaylı, 20 Haziran 2025’te youtube kanalında yayınlanan videosunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik 'tehdit içerdiği' öne sürülen ifadeler nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul’daki evine gelen ekipler tarafından 21 Haziran 2025 Cumartesi gecesi gözaltına alındı.
Yotube’daki yayının kasıtlı olarak bir bölümünün alenen yayılarak, paylaşılarak bağlamından koparıldığı ve sosyal medyada Fatih Altaylı’nın hedef gösterildiği anlaşılmaktadır.
Cumhurbaşkanının tehdit edildiği iddiasıyla gözaltına alınması meslektaşımıza yapılan bir haksızlıktır.
Fatih Altaylı’nın gözaltına alınmadan önce Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından ‘suyun ısınıyor’ diye açıklama gelmesi ise basın özgürlüğü açısından bir tehdittir. Kabul edilemez. Meslektaşımız bir an önce serbest bırakılmalıdır.”
