ŞOK - Japonya’da çizgi roman dünyasının en gizemli isimlerinden biri olan manga sanatçısı Ryo Tatsuki, yıllar sonra yeniden gündemde. İlk kez 1999 yılında yayınladığı “Gördüğüm Gelecek” (The Future I Saw) adlı manga ile dikkat çeken Tatsuki, çizimlerinde gelecekte yaşanacak olaylara dair öngörülere yer vermesiyle tanınıyor.
Onu diğer manga sanatçılarından ayıran şey ise, bazı kehanetlerinin gerçekleştiği yönündeki iddialar. En çok ses getiren örnek, 2011 yılında Japonya’da yaşanan 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen tsunami oldu.
Tatsuki, 1999 yılında yayımlanan çizgi romanında “2011’de büyük bir felaket yaşanacağı” ifadesine yer vermiş, bu benzerlik yıllar sonra dikkat çekmişti. Bu olaydan sonra Ryo Tatsuki’ye “Japonya’nın Baba Vangası” yakıştırması yapılmaya başlandı.
Tatsuki’nin çizimlerinde Prenses Diana ve Freddie Mercury’nin ölümü, hatta Covid-19 pandemisi gibi olayları da önceden işaret ettiği öne sürüldü. Bu iddialar net bir şekilde kanıtlanamasa da, sanatçının gizemli üslubu ve sembolik anlatımları geniş bir takipçi kitlesi tarafından yakından izleniyor.
Ancak şimdi, Tatsuki'nin eserinde yer alan yeni bir kehanet Japonya’da ciddi bir paniğe neden oldu. “Gördüğüm Gelecek” adlı manganın 2021’de yayımlanan bölümünde, 5 Temmuz 2025’te Japonya ile Filipinler arasında denizde büyük bir yarık açılacağı ve bu olayın üç kat büyüklüğünde bir tsunamiye yol açacağı iddia ediliyor.
CNN Travel’da yer alan habere göre; kısa sürede sosyal medyada yayılan bu çizim ve kehanet, Japon halkı arasında tedirginliğe yol açtı. Özellikle turizm sektöründe etkisi hızla hissedildi. Japonya’ya seyahat etmeyi planlayan pek çok turist rezervasyonlarını iptal etmeye başladı. Bir seyahat acentesi yetkilisi, “Paskalya tatilinden bu yana Japonya’ya yapılan rezervasyonlar yarı yarıya düştü” açıklamasında bulundu.
Tatsuki’nin kehaneti, sadece çizgi roman okuyucuları arasında değil, medyumlar ve Feng Shui uzmanları arasında da karşılık buldu. Bazı Japon medyumların ve spiritüel danışmanların da Temmuz 2025 için benzer uyarılar yaptığı biliniyor. Bu paralellikler, kaygının daha da büyümesine neden oldu.
