ŞOK - Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Ali Sami Yen Spor Kompleksi RAMS Park'ta Anadolu Ajansının (AA) canlı yayınına katıldı. Buruk, sezona ve kariyerine dair değerlendirmelerde bulundu.
Buruk, takımda kiralık olarak forma giyen Osimhen'in geleceğine dair şöyle konuştu:
"Buradaki mutluluğunu, burayı nasıl sahiplendiğini gördükten sonra bence Osimhen'i burada oynamaya ikna edebilecek o kadar çok şey var ki. Bu da bizi ümitlendiriyor. Bunun bir de maddi kısmı var. Galatasaray Kulübünün, başkanımızın ne gerekiyorsa yapacağını biliyorum. Burada top Osimhen'de. Kulübümüz ne gerekiyorsa yapıyor. Taraftarımızın isteğini biliyoruz. Bunun benzerini Icardi'de de yaşamıştık. O da Suudi Arabistan'dan gelen teklifleri ret edip Galatasaray'ı seçmişti. Burada onun oluşturduğu ortam çok farklıydı. Şimdi o da sakatlıktan dönüyor. Böyle iki forvetin olması benim için de büyük mutluluk olacak. Bununla ilgili bir süreç devam ediyor. İnşallah olacak, ümidim öyle. Osimhen'in mutlu olduğu yerde devam etmek isteyebileceğini düşünüyorum. Galatasaray elinden ne geliyorsa yapacak."
"Osimhen'in geliş sürecine insanlar inanamadı. Ben de ilk konuştuğumuzda 'Gerçekten geliyor musun?' diye sormuştum. Direkt olarak 'Galatasaray'ı takip ediyorum, çok seviyorum. O tutkuyu yaşamak istiyorum?' dedi. Ben de tereddüt etmedim. İsmi bana gelince sistemi değiştiririm, ikili oynatırım diye düşündüm. Teknik direktör, başkan olarak Icardi ve Batshuayi var, bir oyuncu daha aldığımızda kim oynayacak, nasıl yönetilecek diye düşünebilirsiniz ama hiç düşünmedim. Ertesi günü bu konuyu konuştuğumuzda başkanımız hemen 'Tamam. Bununla ilgili yol kat edebilirsiniz.' dedi. Bu çok önemli ve değerliydi. Şimdi de onu almak bizim için çok önemli."
Okan Buruk, transferde isimleri gündemde olan Leroy Sane ve Bernardo Silva ile ilgili şöyle konuştu:
"Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılım transferde gelecek oyuncuyu cezbediyor. Burada görüşmeler yapıyoruz. Oyuncularla ilgili görüşüyoruz. İzleme ekibimizin raporlarını kendi görüşümüzle birleştirerek çalışmalara başladık. İsim vermek doğru olmaz. Transfer döneminde ne kadar az isim çıkarsa, ne kadar gizli tutarsak işin bitme anlamında önemli rol alıyor. Eksik mevkilerimiz var, transfer yapacağız. Aramızdan ayrılacak oyuncular var. Muslera gibi Mertens gibi bu şampiyonluklarda büyük payı olan iki oyuncumuz bu sene aramızdan ayrılacak. Bu bizi duygulandırıyor. Onların yerine önemli transferler yapmamız gerekecek. Daha az süre verdiğimiz, önümüzdeki sene düşünmediğimiz oyuncularla ilgili de önemli bir çalışma yapmamız gerekecek."
Takımdaki olası ayrılıklara dair net konuşan Buruk, şöyle devam etti:
"Hiçbir oyuncumuzu satmayı düşünmüyoruz, özellikle de Türk oyuncuları ama futbol bu. Nerden ne gelecek, ne olacak bakacağız ama elimizde satılık olarak düşündüğümüz oyuncu yok. Oyuncuları tutmak istiyoruz. Barış önemli performans sergiledi. Oyuncuyu tüm liglerden izleyenler var. Bu sene de iyi bir çizgi yakaladı. Neredeyse tüm maçlarda oynadı. Birçok mevkide oynayabilmesiyle Avrupa'da takımların izlediği bir oyuncu. Yunus'un performansı yine çok değerliydi. Her oyuncuya teklif gelebilir ama önceliğimiz bu kadro yapısını tutup üzerine oyuncular almak. Hepsi her şeyin en güzelini, en iyisini hak ediyor. Çok fedakarlar. Takım birlikteliğini iyi şekilde sağlayan gruba sahibim ve burada Türk oyuncular çok önemli."
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile zaman zaman atışmalarına dair soruya cevap veren Buruk, Portekizli teknik adamın kariyerine saygı duyduğunu söyledi ve şöyle konuştu:
"Mourinho'nun Türkiye'ye gelmesi başta herkes için pozitif bir durum gibi gözüküyordu. Önemli bir teknik adam geliyor, lige ilgi aratacaktır dedik ama maalesef hep negatif kullandı bunu. Türk futbolunu, ülkeyi kötüledi, olumsuzluk üzerinden gitti. Onun buraya gelmesi Türk futbolu için kazanç olmaktan çok kendi imajını zedelemeye çalışan birinin ekstra çabası gibi oldu. Saygı duyuyorum, herkesin bir tarzı var. Bunlar ilk defa Türkiye'de yaşanmıyor. İtalya, İspanya ve İngiltere'de de yaşandı. Buna adapte, alışık olmanız, nelerin karşınıza gelebileceğini bilmeniz gerekiyor. Rahat hareket ettik, çok dikkate almadık. Aynı saygım devam ediyor. Sadece bu senenin kazananı ve herkesin gözünde ligi bitirmemiz, ne güçle bitirdiğimiz, oyun olarak neler yapabildiğimiz, net gösterdiğimizde şu an kimse Galatasaray dışında bir şeyden bahsetmiyor. Bunun dışında saha dışına götürdüğünüz her şey sizi komik duruma düşürecektir."
Buruk'un röportajından öne çıkan diğer kısımlar şöyle:
"Başarılı oldukça, kazandıkça sizi takip eden sizle ilgilenen kulüp sayısı artıyor. Bu ilgi size aktarılıyor. Benim Galatasaray ile sözleşmem var ama onun yanında gönül bağım var. Galatasaray bu kadar iyi, başarılı giderken hiç aklımdan, 'ben burada yüksekte bırakayım gideyim Avrupa'da çalışayım' diye bir şey geçmiyor. Bunu kullanmak da geçmiyor içimden. Bunu kullanarak kendimi değerli göstereyim düşüncesi de yok. Galatasaray'da olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Galatasaray seviyesinde Avrupa'da çok fazla takım yok. İtalya ligi diyoruz orada kaç takım Galatasaray seviyesinde. Premier Lig farklı bir lig tabi orada bütçeler farklı ama diğer liglere baktığınızda Galatasaray seviyesinde çok az takım sayabilirsiniz. Buradaki atmosferi tutkuyu... Altyapıdan gelen bir oyuncuydum şimdi teknik direktörüm. Burada yaşadıklarımı duygusal olarak hiçbir yerde bulamam, bulamayacağım da. En önemli şey benim için Galatasaray'ın başarıları ve Avrupa'da başarı yakalamak. İlerde ne olur bilemem ama birinci önceliğim Galatasaray'da şampiyonluklara devam edip daha büyük başarılara ulaşmak."
(Taraftarlar hakkında) "Onları her gördüğümde çok duygulanıyorum. Oyuncularıma bana olan sevgilerini göstermelerini stadımızda hep yaşıyoruz ama deplasmanlarda da çok fazla yaşıyoruz. Havalimanına gelenler, oyuncuları görmek isteyenler, çocuklar... Bir nesil hızlı bir şekilde Galatasaraylı oluyor. Bunun altında ben ve oyuncularımın performansı önemli yer ediyor. Biz onlarla güçlüyüz. Maddi ve manevi anlamda destekliyorlar. Kombine koltuğu bulmak çok zor, loca almak çok zor. Avrupa'daki takımların seviyesine uylaştık bu alanda. Bu da Galatasaray taraftarının desteğini gösteriyor. Daha çok desteklemelerini isteyeceğim. Önemli ve maliyetli transferler yapıyoruz, burada desteğe çok ihtiyacımız var. Forma alımı çok önemli. 5 yıldızlı formalar çıktı. Maç gelirleri çok önemli. Aplikasyonlara verecekleri destek çok önemli. Destek veriyorlar ama daha iyi kadro kurmamız için bu birlikteliğin de hep devam etmesi gerekiyor."
(Torreira ile şakalaşmaları) "Benim için hem oyuncu hem de insan olarak değerli biri. Çok yakınız, çok seviyorum. Performans iyi gitmediğinde istifa etiketleri açılıyor. Bazen gülüyor bazen şakalaşıyorsunuz. O zamanlar moralimizin en yüksek olmadığı yerde de bu şakaları yapıyorduk. O yüzden dün tekrarladı Torreira. Birbirimize bağlılığımızı gösteriyoruz aslında. Bu yaşadıklarımızla eğlenebilmeyi de gösteriyoruz. İlk kötü sonuçta yarın bu da önümüze konulabilir. Onun için bekleyen bir kitle vardır bence."
"Üst üste 4. şampiyonluk hedefi başladı. 2026 senesi hem 20 kupa sayısına ve 26 şampiyonluğa ulaşmak yeni mottomuz. Şampiyonluk için kadromuzu korumak, kadroyu doğru yapmak önemli. Yine zorlu geçecek. Önemli rakiplere karşı yer alacağız. Bütün rakiplerimize saygı duyuyorum. Beşiktaş çok geride kalmasına rağmen iki derbi kazandı. Önümüzdeki sene için Beşiktaş adına bu da motivasyon sebebi olacaktır. Onlar da yarışın içinde olmaya çalışacaklar. 4 takımın olduğu yarışın içinde özellikle bizim rakiplerimize saygı duymamız gerekiyor. Bu yarışta bir tane kazanan oluyor, biz daha iyi olduğumuz için kazandık. Bazen yeterince iyi olup kazanamamak da bu işin içinde var. Önümüzdeki sene aynı yarışı yeniden bekliyorum."
(Şampiyon olan takımların ertesi senesinin daha zor geçmesi) "Başakşehir'de bunu yaşamıştım. Bir sene sonra Beşiktaş'ta Sergen hoca bunu yaşamıştı. Ligde iyi gitmedi. Şampiyonlar Ligi'nde kötü gitti. Abdullah hoca aynı şeyleri yaşadı. Ben de 'Biraz tecrübelendim.' demiştim. O tecrübeyi devam ettiriyoruz. Şimdi durmadan 4. şampiyonluk için çalışmaya başladık. Kim gidecek kim kalacak çalışmalarına başladık. Şampiyonlar Ligi için önemli bir kadro kurmak gerekiyor. Hem Şampiyonlar Ligi hem ligde yarışmak zor. Oradaki maç sertliği daha fazla olacak. İyi takımlara karşı hep daha iyi oynadık. Şampiyonlar Ligi'nde bu seviyedeki takımlara karşı iyi oynadık. Şampiyonlar Ligi'nde çekeceğimiz kura çok önemli. 3 sene boyunca hiçbir takıma karşı ezilmedik. Kendi oyunumuzu oynadık, yine aynısını yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.