ŞOK - Haziran sonunda yaşanan teknik düzeltmenin ardından BIST 100 endeksi, sadece birkaç işlem gününde yüzde 10’un üzerinde değer kazandı. Bu yükselişin, faiz indirimi kararının resmileşmesiyle birlikte yıl sonuna kadar devam etmesi bekleniyor. Uzmanlar, bu süreçte özellikle bankacılık, holding ve gayrimenkul yatırım ortaklığı (GYO) hisselerinde güçlü getiri potansiyeli olduğuna dikkat çekiyor.

FAİZ İNDİRİMİ OLACAK MI?

Ekonomistler, 18 Temmuz’da gerçekleştirilecek olan PPK toplantısında TCMB’nin politika faizinde 100-150 baz puanlık bir indirim yapabileceği görüşünde. Enflasyonda yavaşlamaya dair ilk işaretlerin gelmesi, iç talepteki kontrollü daralma ve kur istikrarı gibi gelişmeler, Merkez Bankası’nın elini rahatlatan faktörler arasında yer alıyor. Ayrıca küresel merkez bankalarının da faiz indirimlerine yönelmesi, TCMB’ye alan açıyor.

HANGİ SEKTÖRLER ÖNE ÇIKACAK?

Borsa yatırımcıları açısından faiz indirimleri genellikle risk iştahını artırıcı bir etki yaratıyor. Özellikle yüksek faiz ortamından olumsuz etkilenen sektörlerin, faizlerin düşmeye başlamasıyla birlikte güçlü bir toparlanma sergilemesi bekleniyor.

Bankacılık sektörü: Düşük faiz ortamında kredi hacminde artış ve menkul kıymet portföylerinden sağlanan getirilerle bankacılık hisselerinde yükseliş eğilimi öngörülüyor.

Holdingler: Çok sektörlü yapıları nedeniyle faiz indirimi gibi makroekonomik değişimlerden daha hızlı etkilenebilen holdingler, bu dönemde yatırımcıların radarında olacak.

GYO’lar: Faiz oranlarının gerilemesiyle birlikte konut ve ticari gayrimenkul yatırımlarına olan ilginin yeniden canlanması, GYO hisselerinde pozitif fiyatlamaları beraberinde getirebilir.

UZMANLARDAN UYARI

Ekonomist Tamer Arıcan, “Faiz indirimi ihtimali endekste yeni bir yükseliş dalgası başlatabilir. Ancak yatırımcıların sadece kısa vadeli trendlere değil, bilanço gücü yüksek şirketlere yönelmesi önemli” diyerek temkinli iyimserliğin altını çiziyor.

TEMKİNLİ İYİMSERLİK

Analistlere göre temmuz ayı içinde netleşecek faiz indirimi kararı, Borsa İstanbul’un yönü açısından belirleyici olacak. Endekste yıl sonuna kadar 12.000 puan hedefi konuşulurken, küresel gelişmelerin de bu süreçte dikkatle takip edilmesi gerekiyor. Özellikle ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) atacağı adımlar, yurtiçindeki para politikası görünümünü etkileyebilir.

Editör Hakkında